Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Bayram Günü Masalı

Bir zamanlar, küçük kasabada, bayram sabahı çocukların heyecanı doruk noktaya ulaşmıştı. Bayram, sevinç, mutluluk ve neşe demekti. Çocuklar sabah erken saatte uyanmış, yeni elbiselerini giymiş ve en güzel şeker torbalarını hazırlamışlardı. Her biri bayramın tadını çıkaracak, büyüklerine saygı gösterip şeker toplayacaktı.

Bu bayramda, 4 kardeşin hepsi bayramı çok severdi. Üç kız kardeş – Zeynep, Aylin ve Fatma – birbirleriyle çok iyi anlaşıyorlardı. En küçükleri ise minik Ali’ydi. Ali, henüz dört yaşında olmasına rağmen, bayramın heyecanını büyüklerine benzer bir şekilde hissediyordu. En çok da kız kardeşlerinin neşelerine katılmayı seviyordu.

Zeynep, Aylin ve Fatma, bayram sabahı şeker torbalarını hazırlayıp, Ali’yi de yanlarına alarak evlerinin kapısını araladılar. “Hadi çocuklar, bayramda şeker toplamak bizim işimiz!” dedi Zeynep, en büyükleri olarak. Ali hemen heyecanla, “Ben de, ben de!” diyerek onların arkasından koştu.

İlk olarak komşu teyze, onların kapısını açtı ve güler yüzle, “Bayramınız mübarek olsun çocuklar!” diyerek ellerine şekerleri verdi. Her bir çocuk, büyük bir sevinçle torbalarına şekerleri doldurdu. Minik Ali, en küçük olduğu için birazcık daha yavaş hareket etse de, abla ve kardeşlerinin hızına yetişmeye çalışıyordu.

Bir sonraki evde, komşu amca onları gördü ve “Hadi bakalım, bayramda şekerler size!” diyerek hepsine bolca şeker verdi. Ali, şekerini aldığında mutlu bir şekilde, “Teşekkür ederim amca!” dedi, gülümseyerek.

Çocuklar, her evin kapısını çaldılar ve her seferinde şekerlerini topladılar. Ancak, bir evde onları bekleyen sürpriz biraz farklıydı. Yaşlı bir kadın, kapıyı açıp, şekerler yerine çocuklara güzel bir tepsi baklava verdi. Çocuklar şaşkın bir şekilde bakarken, kadın gülümseyerek, “Bu bayram, baklava bana aitti ama şimdi sizinle paylaşmak istiyorum,” dedi. Çocuklar mutlulukla, baklavayı paylaşarak, kadına teşekkür ettiler.

Biraz ileride, bayram neşesini içlerinde hisseden çocuklar, bir parka geldiler. Parkta çocuklar, bayramın ruhuna uygun olarak oyunlar oynamaya başladılar. Ali, minik olduğu için biraz zorlanıyor ama kız kardeşlerinin yardımıyla onların hızına yetişiyordu. Hep birlikte top oynadılar, saklambaç oynadılar ve bol bol güldüler. Ali’nin en çok sevdiği şey, kız kardeşlerinin oyunları arasında yer almak, onlara uyum sağlamaktı.

Akşam geldiğinde, dört kardeş bayramdan dönerken şeker torbalarını bir kenara bırakıp, birbirlerine sarıldılar. Bu bayram sadece şeker toplayıp tatlılar yemekle değil, aynı zamanda birlikte vakit geçirmenin ve birbirlerine olan sevgilerini göstermenun gerçek anlamını anlamışlardı.

Ali, Zeynep’in omzuna başını koyarak, “Beni hiç yalnız bırakmadınız,” dedi ve gülümsedi. Zeynep, “Biz her zaman birlikteyiz, Ali. Bayramlar da bunun için önemli; çünkü birbirimize olan sevgimizi kutluyoruz,” diye cevap verdi.

Ve o günden sonra, dört kardeşin bayramları, şeker toplamaktan çok daha fazlasını ifade etmeye başladı. Onlar, bayramları hem neşeyle, hem de birlikte olmanın verdiği huzurla kutladılar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top