Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Keloğlan ve Açgözlü Tüccar Masalı

Bir varmış, bir yokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, Keloğlan ve yaşlı annesi küçük bir köyde yaşarmış. Fakir ama mutlu bir hayatları varmış. Ancak bir gün annesi hastalanmış ve şifalı bir bal yemesi gerekmiş.

Keloğlan, annesini iyileştirmek için pazara gitmiş. Ama bal çok pahalıymış! Tüccar, bal kavanozu için üç katı para istemiş.

Keloğlan tüccara bakmış ve gülümsemiş:
“Ağa, bu bal gerçekten bu kadar değerli mi?” diye sormuş.

Tüccar burnunu havaya dikerek:
“Elbette! Dünyanın en iyi balı! Tadına bakan bir daha unutamaz.”

Keloğlan başını sallamış.
“Peki, eğer ben sana bir bilmece sorup bilemezsen, bana bedava bal verir misin?” demiş.

Tüccar kendinden emin bir şekilde kahkaha atmış.
“Sor bakalım delikanlı! Ben bilmediğim bilmece tanımam.”

Keloğlan gözlerini kısıp sormuş:
“Bütün gün çalışır, hiç yorulmaz. Ne gözü var ne de dili, ama her gün konuşur. Bu nedir?”

Tüccar kaşlarını çatmış, düşünmüş, taşınmış ama bir türlü cevabı bulamamış.
“Pes ettim! Nedir bu bilmece?” diye sormuş.

Keloğlan gülümseyerek:
“Değirmendir ağa! Su akar, taş döner, buğday öğütülür ama o hiç yorulmaz.” demiş.

Tüccar şaşkın şaşkın bakakalmış. Söz verdiği için balı vermek zorunda kalmış. Keloğlan balı alıp sevinçle annesine götürmüş. Annesi balı yiyip iyileşmiş.

Tüccar ise açgözlülüğün yerine adil olmayı öğrenmiş. O günden sonra, köylülere insaflı fiyatlarla satış yapmaya başlamış.

Zekâ, her zaman para ve hırstan daha güçlüdür. Açgözlülük yapmak yerine adil davranan her zaman kazanır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top