Bir varmış bir yokmuş, yemyeşil yaprakların dans ettiği, rengârenk çiçeklerin parladığı, neşeli bir ormanda tatlı, minik bir maymun yaşarmış. Bu minik maymunun adı Kıvrık’mış. Kıvrık, parlak kahverengi tüyleri ve kıvırcık kuyruğuyla ormanın en sevilen canlılarından biriymiş.
Her sabah, Kıvrık’ın neşesi güneşin ilk ışıklarıyla birlikte yükselir, ağaç dallarında zıplayarak diğer hayvan dostlarına “Günaydın!” dermiş.
Kıvrık, keşfetmeyi çok severmiş. Bir sabah, parlak bir gökkuşağının gökyüzünü süslediğini görünce, kalbi heyecanla atmaya başlamış. “Ooo, gökkuşağının altından geçersek dileklerimizin gerçekleşeceği söylenir,” diye düşünmüş. Minik maymunun kafasında bir macera planı canlanmış: Gökkuşağını bulmalıymış!
Kıvrık, ormanda zıplayarak ve şarkılar söyleyerek yoluna devam ederken, en yakın arkadaşı, bilge kaplumbağa Tosba, onu durdurmuş ve “Kıvrık, nereye böyle telaşla gidiyorsun?” diye sormuş.
Kıvrık heyecanla anlatmış: “Gökkuşağını bulmaya gidiyorum! Altından geçersem en büyük dileğim gerçek olacak!” Tosba başını sallayarak gülümsemiş. “Çok güzel ama dikkat et, bazen en büyük maceralar beklenmedik dersler taşır,” demiş.
Tatlı maymun yolculuğuna devam etmiş. Yol boyunca, sevimli bir fil ailesiyle nehirde oyunlar oynamış, sincaplarla ceviz kabuklarını yuvarlamış. Ama gökkuşağı hep biraz daha uzak görünüyormuş.
Sonunda, Kıvrık yorulmuş ve bir mango ağacının gölgesinde dinlenmeye karar vermiş. Tam o sırada, yaprakların arasından bir ses duyulmuş. “Eğer mangolarımı paylaşmak istersen, birlikte gökkuşağını bulabiliriz,” demiş kurnaz bir papağan. Kıvrık, papağanın dostça gözlerine bakmış. “Tabii ki paylaşırım!” demiş sevinçle.
Papağan, Kıvrık’ı ormanın en güzel mango ağaçlarına götürmüş. Kıvrık mangoları yedikten sonra enerjiyle dolmuş, ama bir şeyi fark etmiş: Gökkuşağını aramak çok eğlenceli olsa da, yol boyunca arkadaşlarıyla geçirdiği anlar daha da değerliymiş.
Sonunda, Kıvrık gökkuşağına yaklaştığında altından geçmek yerine durmuş. “Belki dileklerimi gerçekleştirecek şey, zaten sahip olduğum güzel anılardır,” diye düşünmüş. Ve gökkuşağın altında oynamaya başlamış, tatlı kahkahaları ormanda yankılanmış.
O günden sonra, Kıvrık her yeni günün keşfedilecek bir gökkuşağı olduğunu anlamış. Bazen önemli olan, yolculuğun kendisinde saklı olan mutlulukmuş.
Ve Kıvrık’ın hikâyesi, her sabah ormanın neşesi olmaya devam ediyormuş.
Gökkuşağının peşindeki macerası, Kıvrık’a en değerli dersi öğretmiş: Arkadaşlar ve paylaşılan anılar, en büyük hazinelerdenmiş.
Minik Maymun Kıvrık Masalı burada bitmiş ancak bir daha ki sefere Kıvrık’ı ağaç dallarında neşeyle zıplarken görürseniz, belki onunla birlikte yeni bir gökkuşağının peşinden gitmek istersiniz. Kim bilir, belki siz de en tatlı macerayı keşfedersiniz.