
Esra, sabah en sevdiği kırmızı elbisesini bulamayınca, hemen annesine koştu. “Anne, elbisem nerede? Hadi bana söyle, nerede?” diye bağırdı. Annesi sakin bir şekilde, “Kardeşin ece’nin odasına bir bak,” dedi.
Esra, sinirle Ece’nin odasına gitti. Oda kapısını sertçe açtı ve Ece’yi kırmızı elbisesiyle gördü. Esra’nın öfkesi bir anda tavan yaptı. “Neden benim kıyafetimi giyiyorsun? Ne hakla benim eşyalarımı alıyorsun?” diye bağırdı.
Ece, şaşkın bir şekilde gözlerini Esra’ya açarak, “Ama ben sadece denemek istemiştim. Sana söylemeyi unuttum, üzgünüm,” dedi.
Esra sinirle, “Senin yüzünden bütün günüm mahvoldu!” diye cevap verdi ve odasından hızla çıktı. O kadar sinirlenmişti ki, Ece’nin üzgün bakışlarını bile fark etmedi.
Annesi, bu durumu hemen fark etti ve Esra’nın yanına gitti. “Esra, biraz sakinleşmen gerek,” dedi. “Ece sadece seni taklit etmek istemişti, ama senin eşyaların senin için çok değerli, bunu anlamalı. Hadi, gel, Ece’yi de alalım, birlikte konuşalım.”
Esra, annesinin yanında derin bir nefes aldı ve biraz sakinleşmeye başladı. Annesi, Esra’yı Ece’nin odasına götürdü. Ece, üzgün bir şekilde yerde oturuyordu. Esra, ona bakarak, “Ece, aşırı tepki verdiğimi anlıyorum ama bir dahaki sefere bana söylemelisin, tamam mı?” dedi.
Ece gözleri parlayarak başını salladı. “Evet, Esra. Sana söylemeyi unuttum, çok üzgünüm,” dedi.
Annesi, “Bakın, her iki taraf da birbirini anlamalı. Ece, Esra’nın eşyalarına saygı duymalısın. Ve hepiniz bir şekilde birbirinizin duygularını anlamalısınız,” dedi.
Esra, Ece’ye dönerek gülümsedi. “Tamam, ama bir dahaki sefere izin al. O zaman birlikte eğlenebiliriz,” dedi.
Ece sevinçle, “Söz veriyorum, Esra!” diye cevapladı.
Annesi, “İşte bu kadar, çocuklar. Her şeyin çözülebileceği bir yol vardır. Birbirinizi dinlemek ve anlamak, her zaman en iyi çözümdür,” dedi.
Esra ve Ece, el birliğiyle annelerine sarıldılar. O günden sonra, birbirlerinin eşyalarına saygı duyarak, daha iyi bir şekilde anlaşmayı öğrendiler.
Anlayış ve saygı, her sorunun çözümüdür. Duyguları ifade etmek, aradaki tüm engelleri aşar.