Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde” diye başlayan o masalların ardı arkası kesilmesin ister, hep yenilerinin anlatılmasını beklerdik. Bizler o yaşlarda hikayeleri, masalları ne kadar çok…
In olden times when wishing still helped one, there lived a king whose daughters were all beautiful, but the youngest was so beautiful that the sun itself, which has seen…
Bal arısı vız vız uçarken, bir evin duvarına çarpıp, yere düşmüş. Bir süre baygın kaldıktan sonra kendine gelmiş. Sağ tarafında büyük bir acı hissetmiş. Kanadı yerinde yokmuş. Anlamış ki kopmuş….
Nasreddin Hoca evinin damında biriken diz boyu karları sabah namazı sonrası kürümeye başlamış. Bir ara dengesini kaybederek damdan düşüp bayılmış. Komşuları koşuşmuşlar.Birisi: “Çabuk bir doktor çağıralım .” Diğeri: “Aman bir…
Gezgin Şehmuz geze geze yoklar, yoksulluklar ülkesine varmış. Gezdikçe, insanların nasıl bu kadar yoksul olduklarına şaşırıp kalmış. Giydikleri elbiseler eski, yamalı, yırtık pırtıkmış. Ayaklarında ise, birer tahta çarık, yalınayak dolaşanlar…
Olimpiyatların yapıldığı sıralarda, sporcuların kamp yaptığı otelde bir hırsız ortaya çıkmış, her gece bir sporcunun odasına girip malzemelerini ve değerli eşyalarını çalıyormuş. Bu olayı duyan bir boksörün aklına şöyle…
Kocamış bir tilki, ama dişlilerden,Bir hayli tavuk, tavşan yemişlerden,Tuzağa tutulmuş sonunda; ve nasılsa kurtulmuş. Kurtulmuş ama, kuyruğu da bırakmış kapanda. Utancından ölecek… Ne yapsın? İstemiş bütün tilkiler de ona benzesin……
La fontaine masallarından kısa bir masal örneği; İki katır yürüyormuş yan yana,Biri yulaf yüklüymüş, biri para:Köylülerden tuz vergisi toplamışlar,Koca bir heybe dolusu mangır.Para yüklü katırda bir çalım, bir çalım,Başı havalarda,Boynunda…
Günlerden bir gün, tarla faresinin canı sıkılmış, gezintiye çıkmış. Zavallıcık başına gelecekler ne bilsin, kalkmış, bir kurbağayla arkadaş olmuş. Bu kurbağanın niyeti hiç iyi değilmiş. Dostluk nişanesi olarak, farenin ayağını…
Bir zamanlar var iken, bir zamanlar yok iken, dağ fare doğurmuş, kanatlanmış uçmaya. Balık kavağa çıkmış, söğüt dalı biçmeye. Develer saraya girmiş, hörgücünü ölçmeye. Bir kantar akıl ister, şu masalı…