Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Yılmaz ve Tilki Masalı

Bir varmış bir yokmuş, derin bir ormanda, nehir kenarında, yaşamakta olan çok akıllı bir tilki varmış. Adı Kızıl’mış. Kızıl, ormanın en hızlı ve en kurnaz tilkisiymiş, her hayvan onu takdir eder, ama aynı zamanda ondan biraz çekinirlerdi. Çünkü Kızıl, zekasını kullanarak birçok engeli aşabiliyor ve her zaman bir adım önde oluyordu.

Bir gün, ormanda yeni bir sakin belirmiş: Yılmaz adında bir genç adam. Yılmaz, ormanda sakin bir yaşam sürmek, doğayla iç içe olmak istiyormuş. Hayvanlarla dostluk kurmaya başlamış ama ormanda bir şeyler eksik gibi hissediyormuş. Her zaman hareketli ve neşeli olan hayvanların arasında, derin bir sessizlik vardı.

Bir sabah, Yılmaz, ormanın içinde dolaşırken Kızıl’ı görmüş. İlk başta, Kızıl oldukça temkinliymiş ve Yılmaz’a yaklaşmamış. Ama Yılmaz’ın kalbinde kötü niyet olmadığını hissedince, birden Yılmaz’a doğru yaklaşmış. “Merhaba,” demiş Yılmaz, “Ormanın en akıllı tilkisi seni gördüm ve seni daha yakından tanımak istiyorum.”

Kızıl, biraz tereddüt ettikten sonra, Yılmaz’a bakmış ve “Benim adım Kızıl,” demiş. “Bu ormanın sırlarını çok iyi bilirim. Ama her şeyi bilmek, her zaman iyi değildir. Bazen kalbinin sesini dinlemek gerekir.”

Yılmaz, Kızıl’ın sözlerine şaşırmış, çünkü Yılmaz hep akıllı ve mantıklı düşünmenin önemli olduğunu düşünmüş. Ancak Kızıl’ın sözleri ona farklı bir şey anlatıyormuş. Yılmaz, Kızıl’ın bu derin bilgeliğini anlamaya karar vermiş. Bir süre boyunca, Kızıl ve Yılmaz birlikte ormanı gezmiş, birbirlerine hikayeler anlatmışlar.

Bir gün, ormanda çok büyük bir fırtına kopmuş. Ağaçlar devrilmiş, rüzgar her şeyi savurmuş. Yılmaz, fırtına esnasında ormanın ortasında kalmış ve nereye gideceğini bilememiş. Ama Kızıl, tüm sakinliğiyle Yılmaz’a yaklaşmış ve “Beni takip et, bu fırtınadan güvenle çıkabilirsin,” demiş.

Kızıl, Yılmaz’ı ormanın derinliklerinden geçirerek, güvenli bir mağaraya götürmüş. Yılmaz, Kızıl’ın liderliğine şaşırmış. “Senin gibi bir tilki, bu kadar sakin ve güvenli bir şekilde nasıl yol bulabiliyor?” diye sormuş.

Kızıl gülümsemiş ve “Bazen akıl, kalp ile birleşir,” demiş. “Yılmaz, sadece hızlı düşünmek yetmez, bazen doğru yolu bulabilmek için içindeki huzuru dinlemek gerekir. Fırtına gibi karışık zamanlarda, kalbini dinleyip ona güvenmek gerekir.”

Fırtına sona erdiğinde, Yılmaz, Kızıl’ın öğrettiklerini anladığını hissetmiş. Akıl ve kalp arasındaki dengeyi bulmuş, hem mantıklı düşünmeyi hem de içindeki sesi dinlemeyi öğrenmiş.

O günden sonra, Yılmaz ve Kızıl ormanda birlikte vakit geçirmiş, birbirlerine birçok şey öğretmişler. Yılmaz, ormanın sırlarını öğrenmeye devam ederken, Kızıl da Yılmaz’a, kalp ile akıl arasındaki dengeyi hep hatırlatmış. Onlar, doğada birlikte huzur içinde yaşamanın ve birbirlerine yardımcı olmanın ne kadar değerli olduğunu anlamışlar.

Ve ormanda, Kızıl ile Yılmaz’ın dostluğu, en derin sırlarla örülü bir hikaye olarak dilden dile anlatılmaya başlanmış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top