Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Çiğdem Ve Gümüş Masalı

Bir zamanlar, yemyeşil ormanlarla çevrili, sakin bir köyde Çiğdem adında sevimli bir kız yaşardı. Çiğdem, gülümsemesiyle etrafındakilere neşe saçan, iyilik dolu biriydi. Her sabah, annesiyle birlikte bahçeye çıkar, çiçeklere su vererek onlarla ilgilenirdi. Doğayı çok severdi ve ormandaki hayvanlarla dostluk kurmayı da çok isterdi.

Bir gün, Çiğdem ormanda dolaşmaya karar verdi. Doğanın güzelliklerini keşfetmek için yola koyuldu. Ormanın derinliklerine doğru ilerledikçe, kuşların cıvıltısı ve rüzgarın sesi ona eşlik ediyordu. Ancak bir süre sonra, Çiğdem bir ses duydu. Bu ses, bir hayvanın acı içinde inlediğini hissettiriyordu. Merakla sesin geldiği yöne doğru ilerledi.

Biraz daha yaklaştığında, yerde yaralı bir kuş buldu. Kuşun tüyleri gümüş rengindeydi ve gözleri büyük bir çaresizlikle parlıyordu. Çiğdem, kuşun yanına gitti ve ona, “Korkma, ben sana yardım edeceğim,” dedi. Kuşun kanadı yaralanmıştı ve uçamıyordu. Çiğdem, hemen elindeki giysisini kuşun kanadını sarmak için kullandı. Ardından ona su verdi ve birkaç gün boyunca ona bakmaya karar verdi.

Günler geçtikçe, Çiğdem ve Gümüş (kuşun adı bu şekilde anılmaya başlandı) arasında derin bir dostluk oluştu. Gümüş, her sabah Çiğdem’in penceresinin önünde cıvıldar, ona neşeli şarkılar söylerdi. Çiğdem, Gümüş’e en sevdiği masalları anlatır, birlikte hayal kurarlardı. Zamanla Gümüş, Çiğdem’in en yakın arkadaşı oldu.

Bir sabah, Gümüş, Çiğdem’e, “Benim çok özel bir gücüm var. Ama bunu yalnızca sevgiyle elde edilen dostlukla kullanabilirim,” dedi. Çiğdem merakla, “Nedir bu güç?” diye sordu. Gümüş, “Ben bir tılsım kuşuyum. Gerçek dostlukla her türlü zorluğu aşabilirim,” diye yanıtladı.

Çiğdem, Gümüş’ün bu sözlerine çok sevindi ve onunla her anı paylaşmak için daha çok çabaladı. Fakat bir gün, ormanda gezerken Gümüş aniden kayboldu. Çiğdem, kuşunu aramak için hemen ormana daldı. Tüm ağaçların etrafında, çalılıkların arasından Gümüş’ü çağırdı, ama ondan hiçbir ses gelmedi.

Bir süre sonra, ormanın derinliklerinde, Gümüş’ün hapsolduğunu öğrendi. Kötü kalpli bir cadı, Gümüş’ü tılsımıyla esir almıştı. Cadı, Gümüş’ün gücünü kendi çıkarları için kullanmak istiyordu. Çiğdem, Gümüş’ü kurtarmak için cesaretini topladı ve cadının kalesine gitmeye karar verdi.

Kale, karanlık ve ürkütücüydü. Çiğdem, kalenin kapısını iterek içeri girdi. İçeride cadının karanlık bir ruhla dolu olduğunu gördü. Cadı, “Kim bu cesur kız?” diye bağırdı. Çiğdem, korkusunu yenerek, “Ben Çiğdem! Gümüş’ü kurtarmak için buradayım!” dedi.

Cadı gülerek, “Eğer onu kurtarmak istiyorsan, önce üç zorlu görevi yerine getirmelisin,” dedi. Çiğdem, hemen kabul etti. İlk görev, cadının büyülü bahçesinden en güzel çiçeği getirmekti. Çiğdem, tüm cesaretiyle bahçeye girdi ve renkli çiçeklerin arasından en güzeli buldu. Ancak, çiçekler onu korumak için büyülü engellerle doluydu. Çiğdem, kalbindeki sevgi ve dostlukla engelleri aştı ve çiçeği almayı başardı.

İkinci görev, derin bir kuyudan su çıkarmaktı. Kuyunun suyu çok soğuk ve karanlıktı. Çiğdem, Gümüş’ün kendisine verdiği cesareti hatırlayarak, suyu almak için bir ip ördü ve kuyudan suyu çıkardı. Sonunda, üçüncü görev ise cadının en sevmediği hayvanı korkutmaktı. Cadı, kedi ve fareleri sevmediği için, Çiğdem bu hayvanları buldu ve onları cesaretle karşısına çıkardı. Cadı, onları görünce korktu ve Çiğdem’in gücünü kabul etmek zorunda kaldı.

Tüm görevleri başarıyla tamamladıktan sonra, cadı çaresiz kaldı ve Gümüş’ü serbest bırakmak zorunda olduğunu söyledi. Çiğdem, hemen Gümüş’e koştu. Gümüş, Çiğdem’in cesaretini gördüğünde çok mutlu oldu. “Senin sevgin ve cesaretin sayesinde özgürüm!” dedi.

İkisi birlikte köye döndü. Gümüş, Çiğdem’e tılsım gücünü kullanarak, köydeki insanların kalplerine sevgi ve mutluluk saçtı. Gümüş artık özgürdü ve her zaman Çiğdem’in yanında kalmaya söz verdi.

Çiğdem ve Gümüş, o günden sonra birbirlerinden asla ayrılmadılar. Dostlukları, zorlukları aşmanın en güçlü yolu olduğunu gösterdi. Her gün birlikte yeni maceralara atıldılar, gülüp eğlenerek güzel bir hayat sürdüler. Masal, dostluğun ve sevginin gücünü anlatırken, her zaman kalplerinde taşıdıkları bu değerleri herkese yaydılar. En güzel dostluk masalları için Masal Sarayını takip etmeye devam edin..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top