
Güneşli bir bahar sabahıydı. Okulun panosuna asılan duyuru, tüm öğrencileri heyecanlandırmıştı: “Büyük Resim Yarışması! En güzel resmi yapan öğrenciye ödül!”
Sınıfın en yetenekli çizerlerinden biri olan Defne, yarışmaya katılmaya karar verdi. Renkleri çok seviyor, hayal gücüyle harika resimler yapıyordu. Fakat onun kadar iddialı bir çocuk daha vardı: Kerem. Ama Kerem’in farklı bir planı vardı.
Yarışma günü, öğrenciler uzun masalara oturmuş, fırçalarını ve boyalarını hazırlamıştı. Öğretmenleri Elif Hanım, kuralları açıkladı:
“Resimler özgün olmalı, herkes kendi hayal gücünü kullanmalı.”
Kerem masasına oturdu, fakat içten içe endişeliydi. Defne’nin resim yapmadaki yeteneğini biliyordu ve ona karşı kazanamayacağından korkuyordu. O anda aklına bir fikir geldi. Çantasından gizlice bir dergi çıkardı. Dergide ünlü bir ressamın harika bir tablosu vardı. Eğer bu tabloyu kopyalarsa kesin birinci olurdu!
Defne ve diğer çocuklar büyük bir özenle resim yaparken, Kerem dikkatlice dergideki resmi taklit etmeye başladı. Boyaları titizlikle seçiyor, her çizgiyi aynısını yapacak şekilde özenle çiziyordu.
Öğretmen yarışmacıları dolaşırken Kerem’in masasına geldi. Gözleri hemen dergideki resme takıldı. Kerem’in yaptığı resim, dergidekinin tıpatıp aynısıydı!
Elif Hanım hafifçe gülümsedi ama bir şey demedi. Yarışma sonunda herkes resmini teslim etti. Jüri, tüm resimleri dikkatlice inceledi. Sonunda öğretmen ayağa kalkarak sonucu açıkladı:
“Birinciliği kazanan kişi… Defne!”
Kerem’in yüzü düştü. Nasıl olurdu? Onun resmi mükemmeldi!
Öğretmen ona dönerek, yumuşak bir sesle, “Kerem, senin resmin çok güzeldi. Ama tamamen başkasının eseriydi. Gerçek sanat, insanın içinden gelendir. Gerçek yetenek, kendi çizdiklerinle ortaya çıkar. Bu yüzden yarışmayı Defne kazandı.
Kerem utançla başını öne eğdi. Hata yaptığını anlamıştı. Defne’ye dönerek, “Özür dilerim,” dedi. Defne gülümsedi ve ona fırçasını uzattı.
“Gelecek sefer, kendi hayal gücünü kullan. Sen de harika şeyler çizebilirsin!”
O günden sonra Kerem hile yapmamaya ve kendi hayallerini çizmeye karar verdi. Çünkü anladı ki, gerçek başarı emekle kazanılır!