Günlerden bir gün, bir ağaç; “Şu bahçenin ortasında yalnız bir ağacım. Tüm dostlarımı birer, ikişer yok ettiler. Eskiden ne güzel meyveler verirdim, hepsi gerilerde kaldı. Şimdi o günleri geri getiremem…
Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım. Orman benim evim, temiz tutmak da benim görevim. Derken bir kız beliriverdi. Kırmızı başlık ve peleriniyle çok şüpheli bir görünümü vardı. Kimin aklına…
Yaz tatili yaklaşmıştı. Küçük Aslı televizyon izliyordu. Bu sırada annesi, “Kızım sana söylüyorum, neden cevap vermiyorsun?” diye sesleniyor, fakat Aslı duymuyordu. Çünkü Aslı, televizyondaki filmi seyrederken hayallere dalmıştı. Biraz sonra…
Bugün evde bir telaş bir telaş sormayın. İftara misafirlerimiz var. Annem saatlerdir koşuşturuyor. Nasıl güç buluyor hiç anlamıyorum. Ben o kadar acıkıyor o kadar susuyorum ki anlatamam. Yardım etmeye çalışıyorum…
Bir gün Nasreddin Hoca ve arkadaşları iddiaya tutuşmuşlar. Eğer Hoca karanlık ve soğuk bir gecede, sabaha kadar köy meydanında bekleyebilirse arkadaşları ona güzel bir ziyafet çekecekmiş. Şayet bunu beceremezse o,…
Günlerden bir gün, Ramses uyandığında kendini dünyanın merkezinde bulur. Üstelik, dünyanın merkezi öyle kolay hazmedilir bir yer değildir. Yaşanasıdır belki, lakin yaşayan tektir. Merkezin dışındakiler merkeze bağlı birer kukladırlar. Kuklalar…
Zamanın birinde, bundan çok yıllar önce. Saraylarda padişahların yaşadığı, meydanlarda okların atıldığı, pazarlarda altın sikkelerle alış veriş yapıldığı zamanın birinde… Güzel bir bahçenin tam ortasına kurulu bembeyaz bir ev varmış….
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, nice hayvan yaşarmış büyük orman içinde. Kimisi güzel, kimisi çirkin, kimisi sincap, kimisi maymunmuş. Hepsi de hayatından memnunmuş. Bu ormanda…
Bir zamanlar, ormanın yanında, güzel bir sarayda yaşayan bir kral varmış. Bu kralın birkaç tane güzel kızı varmış. Sarayın yakınlarında bir göl varmış. En küçük kızı yazları göl kenarında oturur,…
Nasrettin Hoca’ nın canı et yemeği istemiş bir gün. Kasaptan iki kilo et alıp evine götürmüş.– Akşama güzelce pişir bunları, demiş hanımına. Ne var ki o gün eve hanımı misafirleri…