Bir varmış bir yokmuş Allahın kulu çokmuş, büyük bir krallığın derin vadilerinin, yemyeşil ormanlarının ve yüksek dağlarının arasında, adil ve güçlü bir kral yaşardı. Kralın, mutlu bir ailesi vardı; büyük…
Çok uzak diyarlarda Kızılderililerin yaşadığı bir ülke varmış. Burada barış içinde yaşarlarmış. Bir gün Kızılderililerin bilge reisi, evinin önünde torunuyla oturmuş, biraz ileride birbiriyle boğuşup duran iki kurt köpeğini izliyorlardı….
Bir zamanlar, yemyeşil okaliptüs ormanında, dalların arasında tembellik yapmayı çok seven bir koala yaşarmış. Bu koalanın adı Zuzu’ymuş. Zuzu, günlerini yaprak çiğneyip uyuklayarak geçirirmiş. Ama bir gün, uyanınca içini bir…
Bir zamanlar, altın tellerden örülmüş muhteşem bir kafesin içinde, sesiyle herkesin gönlünü mest eden bir bülbül yaşarmış. Kafesi o kadar ihtişamlıymış ki, ışık vurduğunda göz kamaştırır, zenginliğin simgesi gibi parıldarmış….
In a hot country, there was a very marshy lake. A turtle lived in this lake. A pair of flamingos kept the turtle company. However, the turtle talked a lot….
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken pireler berber iken, ben anamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken. Çok uzak diyarlarda dağların eteklerinde sadece kuşların…
Bir zamanlar, uzak bir ülkede yaşayan zalim bir avcı varmış. Avcılığa pek meraklıymış. Günlerden bir gün, avcıya bir kaç arkadaşı konuk olmuş. Sürekli av yaptığından hiçbir iş yapmazmış, haliyle de…
Bir zamanlar, bir evin salonunda, her sabah ailesini uyandıran altın rengi bir çalar saat varmış. Bu çalar saat, herkesin hayatında ne kadar önemli olduğunu düşünüyor, günde iki kez “tik-tak” sesleriyle…
Aslan, kurt ve tilki, üçü bir olmuşlar, avlanmaküzere ormana girmişlerdi. Akşama kadar bir dağöküzü, bir keçi, bir de tavşan avlayan üçarkadaş, avlarını sırtlayarak bir mağarayagetirmişler, sofraya oturmuşlardı. Aslan, kurdadönerek:“Gel bakalım…
Bir varmış, bir yokmuş… Uzak diyarlarda, her biri farklı özelliklere sahip çiçeklerin büyüdüğü bir orman varmış. Bu ormanda, her çiçek kendi renkleri ve kokularıyla diğerlerinden ayrılırmış. Ancak bu ormanda en…