Bir zamanlar, dünyanın dört bir yanından insanlar ve hayvanlar, Köklerin Işığı adlı efsanevi bir ağacın varlığını duymuş. Bu ağaç, her akşam alacakaranlıkta ışıldar ve köklerinden yayılan büyüyle ormanı hayat dolu hale getirirmiş. Ancak, kimse ağacın sırrını tam olarak çözemezmiş.
Bir gün, küçük bir tavşan ailesi ormanın derinliklerinde bu ağacı bulmuş. Minik bir tavşan olan Fıstık, ağacın parlayan köklerine dokununca bir şey fark etmiş: Ağacın ışığı, yalnızca sevgi ve nezaketle dolu kalpleri olanlara kendini açarmış.
O gece, ormana aç bir tilki girmiş. Fıstık korkmuş, ama ağaçtan yayılan ışık onu cesaretlendirmiş. Tavşan, tilkiye nazikçe bir dal parçası uzatmış ve “Herkes bu ağacın mucizelerinden faydalanabilir,” demiş. Tilki, tavşanın iyi niyetini görünce ona zarar vermekten vazgeçmiş.
Ağaç, tilkinin değişen kalbini hissetmiş ve köklerinden taze meyveler çıkararak tüm ormanı beslemiş. O günden sonra, Köklerin Işığı ormanın en büyük sırlarından biri olarak kalmış ve dostluk, sevgi ve şefkatle büyümeye devam etmiş.
Masal burada sona erer, ama ağacın ışığı hala ormanda bir yerlerde parlamaya devam eder.