
Bir zamanlar, çok sevgi dolu bir çocuk vardı. Adı Batu’ydu. Batu, annesini çok severdi ve annesiyle her anı birlikte geçirmeyi çok isterdi. Bir sabah, annesi ona yeni bir çanta ve okul elbisesi almıştı. Batu, okula gitmek zorunda olduğunu biliyordu ama çok üzülüyordu.
“Anne, ben okula gitmek istemiyorum,” dedi Batu, gözleri dolu dolu. “Sadece seninle kalmak istiyorum.”
Annesi, ona gülümsedi ve sarıldı. “Biliyorum tatlım, ama okulda yeni arkadaşlar edineceksin ve çok eğleneceksin. Hep birlikte şarkılar söyleyeceğiz, oyunlar oynayacağız, senin için çok güzel bir yer olacak.”
Batu biraz da olsa rahatladı ama hâlâ annesinin yanından ayrılmak zor geliyordu. Annesi, onu okula bırakıp gittiğinde Batu çok üzülmüştü, ama öğretmeni ona tatlı bir şekilde yaklaşarak elini tuttu.
“Merhaba Batu, ben öğretmenim. Hadi seni sınıfa götüreyim,” dedi öğretmeni gülümseyerek.
Sınıfa girdiğinde, bir sürü çocuk ona bakıyordu. Hepsi birbirinden farklıydı ama hepsi de çok neşeliydi. Bir köşede, bir kız çocuğu tek başına oturuyordu. Batu ona doğru gitti.
“Merhaba, adım Batu. Senin adın ne?” diye sordu.
Kız çocuk, utangaç bir şekilde başını kaldırdı ve “Benim adım Ela,” dedi.
Batu, Ela’yı sevdi. Hemen birlikte oyun oynamaya başladılar. Yavaşça, sınıfta başka çocuklarla da tanıştı. Öğretmenlerinin söylediği gibi, okul çok eğlenceliydi. Şarkılar söylediler, dans ettiler, oyunlar oynadılar.
Batu, akşam annesini görmek için okuldan çıkarken çok mutlu bir şekilde gülümsedi.
“Anne, okul çok eğlenceli! Ela ve diğer arkadaşlarımla oyunlar oynadım. Artık okula gelmek çok güzel!” dedi.
Annesi,Batu’nun gözlerindeki parıltıyı görünce çok sevindi. “Demek okulu sevdin,” dedi. “Arkadaşlarınla vakit geçirdikçe daha çok eğleneceksin.”
Ve Batu, her gün yeni arkadaşlar edindi, okulda eğlenceli şeyler öğrendi ve bir daha annesinden ayrılmak hiç zor olmadı. Çünkü okul artık Batu için yeni bir dünya olmuştu, arkadaşlarıyla birlikte geçirdiği her an çok değerliydi.