Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Aslanın Payı Masalı

Aslan, kurt ve tilki, üçü bir olmuşlar, avlanmak
üzere ormana girmişlerdi. Akşama kadar bir dağ
öküzü, bir keçi, bir de tavşan avlayan üç
arkadaş, avlarını sırtlayarak bir mağaraya
getirmişler, sofraya oturmuşlardı. Aslan, kurda
dönerek:
“Gel bakalım aziz dostum, şu hayvanları
paylaştır da karnımızı doyuralım,” emrini verdi.
Kurt, ezile büzüle avı şöyle paylaştırdı:
“Ey, ulu sultanım! Şu dağ öküzü, senin payın.
O büyük, sen de büyük ve çeviksin. İzin
verirseniz, yaban keçisi de benim olsun. Tilki
kardeş, tavşanı sever; şu semiz tavşan da onun
olsun.”
Aslan bu paylaşıma kızdı:
“Sen kim oluyorsun budala! Unutma ki,
ormanlar şahı aslanın huzurundasın. Ben varken,
paylaşımda sana söz düşer mi!” diyerek, bir
pençede zavallı kurdu yere serdi.
Durumu gören tilki, korkudan titriyordu. Aslan
bu sefer ona döndü:
“Ne bakıyorsun öyle! Haydi sen pay et şu
avları!”
Tilki başına gelecekleri bildiğinden, korkuyla:
“Ey büyük sultan! Pay etmek haddim değil
ama, söyleyeyim: Bu tavşan, sizin sabah
kahvaltınız. Keçi öğle yemeğiniz için nefis bir
yahni olur. Öküzü de akşam yersiniz.”
Aslan, bu paylaşımdan çok hoşlanıp tilkiye
sordu:
“Bu kadar adaletli paylaşımı nereden öğrendin
dostum?”
Tilki, boynunu bükerek yerde cansız yatan
kurda bir göz attı, aslana:
“Şu haddini bilmez kurdun halinden,” diye
yanıt verdi.
Bunun üzerine aslan:
“Sen bizim aşkımıza kendi payından
vazgeçtin; üçü de senin olsun, üçünü de al
götür,” dedi.
Tilki de, “Aslan, bana kurttan sonra teklif etti;
bunu pay et diye önce bana teklif etseydi, ondan
canımı kurtarabilir miydim?” diyerek içinden
yüzlerce kez şükretti.
Akıllı o kişidir ki, dostlarının başına
gelenlerden ders alır. Eğer ululanmayı
bırakmaz, ders almazsa, onun azgınlığından
başkaları ders alır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top