Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Ayışığı ve Kayıp Prenses Masalı

Bir zamanlar, uzak bir krallıkta, güzel ve zarif bir prenses yaşardı. Adı Gülçimen’di. Gülçimen, her zaman ormanın derinliklerinde kaybolmuş bir şekilde dolaşır, ağaçlarla konuşur, çiçeklerle vakit geçirirdi. Ancak krallık halkı, Gülçimen’in güzelliği kadar içindeki saf kalbini de çok severdi. Fakat bir gün, Gülçimen aniden kayboldu. Kimse nerede olduğunu bilemedi. Kraliçe, prensesin kaybolmasından sonra her gün hüzün içinde ağladı, ancak bir iz bulmakta başarılı olamadılar.

Gülçimen’in kaybolduğu günün üzerinden yıllar geçmişti. Krallık hâlâ Gülçimen’i arıyordu, ama hiç kimse onu bulamamıştı. İşte o sırada, bir gün, bir yabancı prens krallığa geldi. Adı İbrahim’di. İbrahim, çok genç yaşlardan beri, bir kehanete inanarak Gülçimen’i bulmaya yemin etmişti. Kehanete göre, prenses kaybolduktan sonra, Ayışığı’nı görebilen kişi onu bulacak ve ona geri götürecekti.

Bir gece, Ayışığı dolunayla birlikte krallığın tam üzerinden geçerken, İbrahim’in gözü bir anda parlak ışığa takıldı. Işık, ona bir yön gösteriyordu. Hemen atına atlayarak ışığın peşinden gitmeye başladı.

Uzun bir yolculuğun ardından, Ayışığı İbrahim’i büyük bir ormanın derinliklerine götürdü. Orada, göz kamaştırıcı bir şekilde parlayan bir göletin kenarında yalnız bir kız vardı. O kız, yıllardır kayıp olan Gülçimen’di! Gülçimen, gözlerinde büyük bir hüzünle, yalnızlık içinde gölete bakıyordu.

İbrahim, Gülçimen’i gördüğü anda ne kadar huzurlu hissettiğini fark etti. Gülçimen ise İbrahim’i ilk kez gördüğünde bir şaşkınlık yaşasa da, derinlerde bir yerlerde bu adamın kendisi için doğru kişi olduğunu hissetti.

“Sen kimsin?” diye sordu Gülçimen, biraz ürkek bir şekilde.

“Ben, seni arayan bir yabancı prensim,” diye yanıtladı İbrahim. “Kehanete göre seni bulmam gerekiyordu. Seni geri götürmem için buradayım, Gülçimen.”

Gülçimen, ormanın derinliklerinde uzun bir süre yalnız kalmıştı. Ayışığı, ona hep rehberlik etmiş, ama kalbinin derinliklerinde sevgiye ve mutluluğa olan inancı yok olmuştu. Ancak İbrahim, ona içindeki kaybolan umutları tekrar hatırlattı.

Günler geçtikçe, Gülçimen ve İbrahim birbirlerini daha çok tanıdılar. Gülçimen, İbrahim’e eski krallığını ve kaybolduğu zamanı anlattı. İbrahim de ona, yıllarca ona ulaşmaya çalışan kalbinden bahsetti. Bu ikisi arasında bir bağ oluştu: Biri kaybolmuştu, diğeri ise yıllarca aramıştı.

Ancak Gülçimen, hala ormanda kalmaya karar verdi. Kalbi, henüz eski krallığa dönmeye hazır değildi. İbrahim ise, Gülçimen’e her gün gelir, onu her gün sevinçle izlerdi.

Bir gün, İbrahim Gülçimen’e bir sürpriz hazırladı. Onu, Ayışığı’nın tam altında bir araya getirdi. Gülçimen, o anda fark etti ki, içindeki boşluk, İbrahim’le birlikte dolmuştu. Yıllardır kaybolmuş olan şey, aslında sevgi ve güvenmiş. Gülçimen, İbrahim’e bakarken, kalbinin sonunda huzura kavuştuğunu hissetti.

“Belki de kaybolduğumda bulmam gereken tek şey seninle tekrar bir araya gelmekti,” dedi Gülçimen, İbrahim’e.

Ve o günden sonra, Gülçimen ve İbrahim birlikte yeni bir hayat kurdular. Krallığa döndüler, halkı için adaletli bir şekilde hüküm sürdüler ve her gece Ayışığı altında, birlikte dans ettiler. Gülçimen, eski yalnızlıklarını ve korkularını geride bırakmış, İbrahim ise kaybolan umudu bulmuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top