Bir zamanlar küçük bir şehirde yaşayan Sedef adında bir kız çocuğu varmış. Sedef anaokuluna gidiyormuş, resim yapmayı, ip atlamayı, top oynamayı çok seviyormuş. Sedef renkli boyaları çok severmiş, en sevdiği boyası da üzerinde rengârenk çiçekler olan pastel boyaymış. Bu boya, Sedef’e annesinin hediyesiymiş ve onun için çok değerliymiş.
Günlerden bir gün Sedef okula en sevdiği boyaları götürmek istemiş. Annesi götürmemesi konusunda Sedef’i uyarmış ama Sedef annesini dinlemeyip çantasına boyaları koymuş. Sedef okula gittiğinde boyaları sırasının üzerine çıkarmış, boyaları gören arkadaşları hemen Sedef’in etrafına toplanmış. Hepsi Sedef’e boyaların ne kadar güzel olduğunu söylemiş. Sedef de bütün arkadaşlarına teşekkür etmiş. O sırada öğretmen gelmiş ve çocuklara boyama sayfaları dağıtmış. Herkes boyamaya başlamış, Sedef de en sevdiği boyalarıyla boyasını yapıyormuş. O sırada Sedef’in en yakın arkadaşı Leyla boyaları kullanmak istemiş. Sedef zor da olsa izin vermiş ve iki arkadaş pastel boyalarla boyama yapmaya başlamış. Leyla, boyayı kullanırken farkında olmadan çok sert bastırmış ve boyanın ucu kırılmış. Leyla, bu durumu görünce paniklemiş ve Sedef’e nasıl söyleyeceğini bilememiş. Dersin sonunda Sedef, boyasını geri aldığında ucunun kırık olduğunu görmüş. Gözleri dolmuş ve Leyla’ya dönüp kızgın bir sesle, “Neden dikkatli olmadın? Bu benim en sevdiğim boyamdı!” demiş. Leyla, üzgünce başını eğmiş, “Özür dilerim, Sedef. Kazayla oldu. Sana yeni bir boya alırım, söz veriyorum” demiş. Ama Sedef, arkadaşını dinlememiş ve ona küsmüş. Aradan biraz zaman geçmiş, o zaman da annesi Sedef’in boyasını ucunun atmış ve eskisi gibi kullanılabiliyormuş. Ama Sedef ile Leyla’nın arası hala bozukmuş. Sedef kaleminin eskisi gibi olduğu için mutluymuş ama arkadaşıyla geçirdiği güzel günleri de çok özlüyormuş.
Aslında boya kaleminin kırılması o kadar önemli değilmiş, önemli olan Leyla’nın arkadaşlığıymış. Sedef hatasını anlamış ve hemen Leyla’nın yanına gitmiş. Sedef “Leyla seni üzdüğüm için çok üzgünüm. Boya kaleminin kırılmasının önemli olmadığını anladım ama biraz geç oldu. Lütfen beni affet, seninle arkadaş kalmak istiyorum” demiş. Leyla arkadaşının ne kadar üzgün olduğunu görmüş “Önemli değil Sedef, bende çok üzgünüm kalemini daha dikkatli kullanmalıydım” demiş. İki arkadaş birbirine sarılmış ve barışmışlar. O günden sonra birbirlerinin eşyalarını kullanırken daha dikkatli olmuşlar ama arkadaşlığın daha önemli olduğunu hiç unutmamışlar. Bu hikayede burada bitmiş.