Bir zamanlar genç bir terzi yaşarmış. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok soğuk bir kış gecesi dükkanı kapatırken…
Var var iken, yok yok iken, uzak bir diyarda, bir ormanın tam orta yerinde bir deve ile ailesi beraber yaşarmış. Bu ailenin minik bir yavrusu varmış. Anne deve, nereye giderse…
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, ormanlardan bir ormanda bir kurt yaşıyormuş. Bir zamanlar uludu mu dağı taşı inleten, gölgesini gören hayvanlara bile korku saçan bu…
Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş… Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken pireler berberlik yaparmış. Sen ninenin beşiğini tıngır mıngır sallarken sizi gören melekler gıpta ile…
Neslini devam ettirmek,Doğanın verdiği görevleri yerine getirmek,Tüm canlılar için kuraldır. Sorumluluğunu yerine getirmek amacıylaKuluçkaya yatmış, bir akbaba.Gah eşi ısıtmış yumurtayıGah kendisi.Ağacın dalları arasında,Bazen yağmur yağmış üzerlerineBazen kar yağmış.Beş buçuk ayı…
Ormanda yaşamını sürdüren canlılar kendileri ve başkaları için hayatta kalmak zorunda olduklarını sanırlar. Bunun adına fedakârlık derler. Başkaları diye düşünülenler üçü beşi geçmez. Farkında olmadan seçilen yaşam tarzıdır bedava yaşamak….
Bir zamanlar, küçük bir Karınca her sabah erkenden işine gelir ve neşe içinde çalışmaya başlardı. Çok çalışır,çok üretir, yaptığı her işi çok severek yapardı. Patronu Aslan, Karınca’nın başında yöneticisi olmadan…
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zamalarda, uzak ülkelerin birinde güzel bir Çocuk Adası varmış. Bu adada yemyeşil ağaçlar, çeşit çeşit hayvanlar ve tabii birbirinden akıllı çocuklar varmış. Günlerden bir gün…
Çok eskilerde, bir ülkenin sevilen bir padişahı, bu padişahın da Zühre adında güzeller güzeli bir kızı varmış. Yıllarca çocuğu olmayan padişaha Allah yaşlanma döneminde nur topu gibi bir kız evlât…
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir orman varmış. Bu ormanın halkı o kadar mutlularmış ki bu mutluluklarının gün gelip de bitmesinden korkuyorlarmış. Ormanda bir gün çok şiddetli bir rüzgâr…