Bir zamanlar, yemyeşil ormanların birinde, birbirinden farklı hayvanlar yaşarmış. Bu ormanın en hızlı hayvanı ise hiç şüphesiz tavşandı. Kocaman kulakları, uzun bacakları ve neşeli tavırlarıyla tavşan, her fırsatta hızını övüp…
Kartal yuvasını ihtiyar bir meşe ağacını tepesine yapmıştı. Bir yaban kedisi de bu ağacın ortasındaki bir kovukta yaşıyordu. Yerde ise domuz yavrularıyla birlikte huzur içinde yaşıyordu. Yaban kedisinin hainliği olmasaydı…
Günlerden bir gün, bir kurt, avladığı avını yerken boğazına bir kemik parçası saplanmış. O kadar uğraştığı hâlde kemik parçasını çıkaramamış. Boğazı şişmeye başlamış, neredeyse boğulacakmış. Bir kurtarıcı bulur muyum diye…
Sıcak bir yaz günüydü. Karga, çok susamıştı. Su bulmak için havalandı, evlerin, tarlaların ve ağaçların üzerinden uçtu ama su bulamadı. Uzun bir süre sonra bir çiftliğe vardı. Nihayet çiftlikteki ağaçlardan…
Aslan yan gelmiş yatmış, hor hor uykuya dalmış. Sıçanın biri deliğinden çıkmış. Başlamış aslanın üzerinde oynayıp cirit atmaya. Aslan uyanmış, tedirgin tedirgin bakınmış; -Ne oluyor üstümde diye aranıyorken kapı önünden…
Köyde yaşayan zengin bir asilzade, köye bir tiyatro yaptırır. Tüm sanatçılara duyuru salan asilzade, unutulmaz bir gösteri sergileyene çok büyük bir ödül verileceğini söyler. Ülkenin her yanından sanatçılar, köye akın…
Günlerden bir gün, tarla faresinin canı sıkılmış, gezintiye çıkmış. Zavallıcık başına gelecekler ne bilsin, kalkmış, bir kurbağayla arkadaş olmuş. Bu kurbağanın niyeti hiç iyi değilmiş. Dostluk nişanesi olarak, farenin ayağını…
Bir zamanlar var iken, bir zamanlar yok iken, dağ fare doğurmuş, kanatlanmış uçmaya. Balık kavağa çıkmış, söğüt dalı biçmeye. Develer saraya girmiş, hörgücünü ölçmeye. Bir kantar akıl ister, şu masalı…
Bir zamanlar, uzak ülkelerin birinde adamın birinin bir keçisiyle bir de eşeği varmış. Keçi: “Ona benden daha iyi bakıyorlar! Onu benden daha iyi yediriyorlar!” diye eşeği kıskanmış. Bir kurnazlık düşünmüş,…
Adamın biri zenci bir köle almış: “Eski efendisi aldırmamış, temizliğine bakmamış da onun için bu böyle kapkara olmuş” diyerek hamama sokmuş. Yıkamış, yıkamış, bir daha yıkamış, ama ne su işe…