Bir köylünün kendisine uzun seneler hizmet etmiş, sadık bir atı vardı. Fakat at epeyce yaşlanmıştı, artık iş göremiyordu. Bunun üzerine sahibi ona daha fazla yiyecek vermek istemedi: “Artık sana sahiden…
Kocamış bir tilki, ama dişlilerden,Bir hayli tavuk, tavşan yemişlerden,Tuzağa tutulmuş sonunda; ve nasılsa kurtulmuş. Kurtulmuş ama, kuyruğu da bırakmış kapanda. Utancından ölecek… Ne yapsın? İstemiş bütün tilkiler de ona benzesin……
La fontaine masallarından kısa bir masal örneği; İki katır yürüyormuş yan yana,Biri yulaf yüklüymüş, biri para:Köylülerden tuz vergisi toplamışlar,Koca bir heybe dolusu mangır.Para yüklü katırda bir çalım, bir çalım,Başı havalarda,Boynunda…
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde karısıyla birlikte şirin bir evde yaşayan bir oduncu varmış. Bu oduncu her gün ormana odun kesmek için gider, topladığı odunları pazara götürüp satardı. Bir gün…
Kurbağa bir öküz görmüş çayırda,Bayılmış boyuna boşuna. Kendisi yumurta kadar yok,İlle de öküze benzeyecek :Ikınmış, sıkınmış, gerinmiş,Kabardıkça kabarmış, şiştikçe şişmiş.Bir yandan da dişisine sorarmış: – Nasıl, hanım, öküz kadar oldum…
Evvel zaman içinde bir gün,Kısrak, keçi ve kız kardeşleri koyunBir aslanla birlik olmuşlar. Yaman bir aslanmış bu, çevrenin derebeyi.Kazançta da, kayıpta da ortağız demişler. Ertesi gün bir geyik düşmüş nasılsaKeçinin…
Küçük bir tarlada, yardımlaşmayı ve arkadaşlığı çok seven bir tarla faresi yaşarmış. Tarla faresinin ise en yakın arkadaşı şehirde yaşarmış. Bir gün tarla faresi her şeyden çok sıkılmış. Her sabah…
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zamanların birinde, kendinden başkasını sevmeyen bir çocuk varmış. Dünyadaki en güzel, en iyi insan benim diyormuş. Aynaların bozuk olduğunu, kendisini aslından farklı gösterdiğini düşünüyormuş.Talih bu…
Bir köylünün iki inatçı keçisi varmış. O kadar inatçılarmış ki biri diğerinin yaptığı şeylerin tam tersini yaparmış. Öyle ki, birisi otlamak için köylünün evlerinin kenarından akan derenin karşı tarafına geçse…