Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde memleketin birinde bir avcı varmış. Her sabah erkenden ormana gider, av yaparmış. Avladığı hayvanların etini evine getirir, kürkünü ise pazarda…
Vakti zamanın birinde büyük bir diyarın padişahı vardı. Padişahın Cihanşah adında yüzü nurlu, içi sürurlu, dal gövdeli, güler yüzlü, neşeli bir oğlu vardı. Cihanşah, boş zamanlarında babasının vezirinin oğlu Ahmetşah ile buluşur,…
Ülkenin birinde Sülün Kız adlı bir kız varmış. Sülün Kız, kimseyi rahatsız etmez, kimseyi, incitmezmiş. Günün birinde, babasını kaybedince Sülün Kız’ı bir korku almış: – Ne bir dağda yağmurumuz ne de…
Bir varmış bir yokmuş. Balıklar suda, kuşlar havada, insanlar rüyalarında uçarlarmış. Rüyasında uçtuğunu görenler gördüklerine hiç şaşmaz kırk yıllık kuş gibi uçmaya devam ederlermiş. Uyanıncaya, rüya bitinceye kadar kadar da…
Balıklar kaç gündür avcılardan kaçıyordu. Müsait bir yere gidemeyip yemek yiyememişlerdi. Avcı yani balıkçılar, pes etmemeyi göze almıştı. Ama bir şeyi gözden kaçırmışlardı, onlar palyaço balıklarıydı ve ünlü anemilyum mercanına…
Bir zamanlar dağda, kızgın güneşin altında, mermer taşlarını yontmaktan bezmiş bir mermer yontucusu varmış. “Bu hayattan bıktım artık. Yontmak! Devamlı mermer yontmak… öldüm artık! Üstelik bir de bu güneş, hep…
Gezgin Şehmuz geze geze yoklar, yoksulluklar ülkesine varmış. Gezdikçe, insanların nasıl bu kadar yoksul olduklarına şaşırıp kalmış. Giydikleri elbiseler eski, yamalı, yırtık pırtıkmış. Ayaklarında ise, birer tahta çarık, yalınayak dolaşanlar…
Çiftlikten Çiftliğe, Yarıştan yarışa koşarak Atları terbiye etmeye çalışan Gezgin bir at terbiyecisinin, Genç bir oğlu varmış. Babasının işi nedeniyle Çocuğun Ortaöğretimi kesintileri uğramıştı. Orta 2. sınıftayken. Öğretmeni, Büyüdüğü zaman…
Ülkenin birinde bir padişah, Padişahında Güzel mi güzel bir kızı varmış. Güzel prensesi nice zengin ve yakışıklı delikanlılar istemiş ama Padişah kızını kimselere vermeye kıyamamış. Günlerden bir gün, Yaşlı bir…
Yaşlı adamın hastalığına çare bulunamayınca, kendisine evliya denilen birinin adresini vermişler. Söylenenlere göre en ağır hastalar o zatın duasıyla iyileşebiliyormuş. İhtiyar adam verilen adresi çaresizlik içinde cebine atıp doktorun yanından…