Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Çiftliğe Yeni Bir At Geliyor

Bir zamanlar, geniş bir çiftlikte, güneşin her sabah yükseldiği, kuşların cıvıldadığı ve ineklerin, koyunların, tavukların huzur içinde yaşadığı bir yer vardı. Çiftlikteki hayvanlar, mutlu bir şekilde her günlerini geçirir, tarlalarda çalışırlardı. Çiftlik sahibi, yaşlı bir adam olan Halil Amca, tüm hayvanları çok sever ve her birine dikkatle bakardı. Ama bir gün, çiftlikte çok özel bir şey oldu: Yeni bir at geldi!

At, diğer hayvanların hiç görmediği kadar güzel, güçlü ve heybetliydi. Tüyleri, güneş ışığı altında altın gibi parlıyordu ve gözleri, bir ormanın derinliklerindeki sakin göletleri andırıyordu. Adı Rüzgar’dı. Halil Amca, Rüzgar’ı çiftliğe getirdiğinde, diğer hayvanlar büyük bir merakla ona bakıyordu. Fakat bazı hayvanlar, Rüzgar’ın gelmesiyle biraz korkmuştu. “Acaba o, bizimle dost olabilir mi?” diye endişeleniyorlardı.

İlk önce, tavuklar, kümeste korkuyla “Çok büyük, çok güçlü, acaba bizi korkutur mu?” diye mırıldandılar. Koyunlar da Rüzgar’ı uzaktan izleyip, “Bize yaklaşır mı?” diye birbirlerine sordular. Ama Rüzgar, hiç kimseye zarar vermek istemedi. Sadece büyük gözleriyle etrafını inceledi ve sabırla bekledi.

Bir sabah, Rüzgar biraz daha yaklaşıp, çimenlerin arasında yürümeye başladı. Halil Amca ona, “Gel bakalım, yeni arkadaşım!” dedi. O anda, küçük bir inek, minik adı İris, Rüzgar’a doğru yaklaştı. Diğer hayvanlar şaşkın bir şekilde izlerken, İris nazikçe Rüzgar’ın burnuna dokundu. Rüzgar hemen başını eğdi ve gözleriyle ona teşekkür eder gibi baktı. O an, diğer hayvanlar, Rüzgar’ın ne kadar nazik ve dostça olduğunu fark ettiler.

İris, “Bakın, o korkutucu biri değilmiş. O çok nazik!” dedi. Tavuklar, koyunlar ve diğer hayvanlar da cesaret bulup, Rüzgar’a yaklaşmaya başladılar. Günden güne, Rüzgar, çiftlikteki tüm hayvanlarla arkadaş oldu. Sabahları tarlalarda çalışırken, Rüzgar onlara yardım ederdi. Çiftlikteki çocuklar da, onun sırtına binip, ormanın etrafında eğlenceli gezintiler yaparlardı.

Bir gün, çiftlikte büyük bir fırtına çıktı. Rüzgar, yelken gibi rüzgarı karşılarken, çiftlikteki diğer hayvanlar, korkup sığındıkları yerlere koştular. Ama Rüzgar, hiç korkmadı. Sadece güçlü bacaklarıyla, fırtınanın rüzgarına karşı dik durarak çiftliği korudu. Halil Amca, “Rüzgar, sen gerçekten bir kahramansın!” dedi.

Fırtına geçtikten sonra, diğer hayvanlar, “Rüzgar gerçekten çok güçlü bir arkadaş. Bizimle her zaman dostça davranacak ve bizi koruyacak,” dediler. O günden sonra, Rüzgar, sadece bir at değil, aynı zamanda çiftliğin cesur ve nazik koruyucusu oldu.

Masalımız yeni gelen birinin, dışarıdan ne kadar farklı görünse de, gerçekten nazik ve dostça bir kalbi olabileceğini anlatıyor. Rüzgar, çiftlikteki hayvanlara, dostluğun ve yardımlaşmanın ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Güçlü olmak, sadece fiziksel değil, aynı zamanda kalp ve ruh gücüne de bağlıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top