Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Güçlü’nün Masalı

Bir zamanlar, geniş ve yemyeşil bir vadide, bir grup at yaşamaktaymış. Bu atlar, her biri kendi işini severek yapar, vadinin en güzel yerlerinde koşar, dağların zirvelerinde özgürce rüzgarla yarışırlarmış. Ancak, içinde biraz merak, biraz da hüzün barındıran bir at varmış; adı Güçlü’ymüş. Güçlü, vadinin en hızlı atıydı, ama bir şey eksikmiş. O kadar hızlı koşar, o kadar uzun mesafeleri rahatça aşarmış ki, bir gün, nehir kenarında durup gökyüzüne bakarken, daha önce hiç dikkat etmediği bir şey fark etmiş.

Vadinin biraz dışında, büyük bir yol boyunca, arabaların yarıştığını görüyormuş. Araba lastikleri patırtılar çıkararak hızlıca ilerliyor, motorlar gürül gürül ötüyor, her biri hızla birbirini geçiyormuş. Güçlü, bu yarışları izlerken, garip bir heyecan hissediyormuş. “Bunlar ne kadar hızlı gidiyor!” diye düşünmüş. “Bir araba nasıl bu kadar hızlanabilir? Bizim gibi atlar, onları geçebilir mi?”

Bir sabah, o büyük yarışa katılmak için sabırsızlıkla gözlerini yola dikip bakarken, yaşlı bir at olan Dede, Güçlü’nün yanına gelmiş. Dede, vadinin en bilge atıymış, her zaman sakin, her zaman düşünceliymiş. Dede, Güçlü’ye bakıp gülümsemiş ve “Ne bakıyorsun böyle, ey genç at?” demiş.

Güçlü biraz hüzünle, “Araba yarışçılarının hızına bak, Dede! Onlar ne kadar çabuk gidiyorlar! Bizim gibi atlar bu hızla yarışamaz mı? Onlar gibi olmayı çok isterdim!” demiş.

Dede, Güçlü’yü dikkatle dinledikten sonra, “Hızlı olmak güzeldir, genç dostum. Ama unutma, hız yalnızca bir yolculuktur. Araba, her ne kadar hızlı gitse de, bir atın içindeki ruhu taşıyamaz. Bir araba, motoruyla gider, ama bir at, kalbiyle koşar. Biri bir yolu aşarken, diğeri o yolun tadını çıkarır,” demiş.

Güçlü, Dede’nin sözlerini anlamakta zorlanmış. “Ama Dede,” demiş, “Biz atlar, onları asla geçemez miyiz?”

Dede, yavaşça başını sallamış ve “Gerçek hız, sadece bir yolculuk değildir. Gerçek hız, içinde bulunduğun anı hissederek, o anı tüm ruhunla yaşamakla ilgilidir. Bir araba, yolları sadece geçerken, biz atlar yolun her taşını, her çiçeğini, her rüzgarını hissederek koşarız. Gerçek hız, hızla değil, yolculuğun tadını çıkararak yaşanır.”

Güçlü, bir an sessiz kalmış. Dede’nin söylediklerini düşünmeye başlamış. O zaman, gözleriyle yolun ötesini değil, içinde bulunduğu anı görmeye başlamış. Yavaşça, başını kaldırmış ve Dede’ye gülümsemiş.

O günden sonra, Güçlü, yarışlara bakarken artık sadece arabaların hızına hayran kalmakla yetinmiş. Artık yolda hızla koşarken bile, her adımında nehirlerin şırıltısını, çiçeklerin kokusunu, rüzgarın dokunuşunu hissetmeye başlamış. Onun için hız, artık sadece bir hedef değil, bir yolculuğun keyfiymiş. Arabalar yarışsın, o sadece kendi yolunda, özgürce koşarak hayatı kutlamış. Çünkü bazen en hızlı yol, sadece bir anın tadını çıkararak gitmekmiş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top