
Bir zamanlar, parlak yeşil renkli bir çorap çifti vardı. Sahipleri genç ege her gün onları giyer, işe giderken bile o yeşil çorapları unutmazdı. Çoraplar çok mutluydular, çünkü her zaman birlikteydiler.
Bir sabah, sahibi yine çoraplarını giydi, ancak bir tanesini bulamadı. Ne kadar ararsa arasın, kaybolan o yeşil çorap bir türlü bulunamıyordu. Diğer çorap yalnız kaldı ve üzgündü. Neden kaybolmuştu ki? Nerede olabilir? Bir süre evin her köşesini araştırdı ama bulamadı.
Derken, sahibinin gözleri fark etti: Çorapları yıkamak için makineyi çalıştırmışlardı! O zaman çorabın kaybolmasının sırrı ortaya çıktı. Çamaşır makinesinin kazanına sıkışmıştı!
Bir hafta boyunca, yalnız kalan yeşil çorap, kaybolan arkadaşını çok özledi. Ta ki bir gün, sahibi makineyi tekrar açtığında, kaybolan çorabı buldu! Çorap, makine kazanında sıkışmış ve günlerce kalmıştı.
“Merhaba, dostum!” dedi yeşil çorap, sevincini gizleyemeyerek. “Ne kadar zor bir yolculuk oldu, ama sonunda seni buldum!”
Diğer çorap ise sevinçle çığlık attı: “Neredeydin? Seni çok özledim!” dedi. Ve ikisi birlikte tekrar eski mutlu günlerine döndüler.
Ve o günden sonra, kaybolan eşyaların bazen en beklenmedik yerlerde bulunabileceğini fark ettiler.