Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Keloğlan ve Annesi Tatilde Masalı

Bir zamanlar, uzak bir köyde, Keloğlan adında akıllı ama yaramaz bir genç ile annesi yaşarmış. Yılların yorgunluğu, annesinin yüzünü asmıştı ve iyice huysuzlaşmıştı. Keloğlan, annesini çok severdi ve ona her zaman en iyi şekilde bakmak isterdi. Bir gün, annesinin bu yorgun halini fark eden Keloğlan, ona güzel bir sürpriz yapmak istedi.

Bir sabah, güneş doğarken, Keloğlan annesine şöyle demiş:

“Anacığım, çok yoruldun. Hep tarlada çalıştın, hiç dinlenmedin. Artık biraz eğlenmeye, dinlenmeye ihtiyacın var. Gel, bu yaz tatilini birlikte geçirelim. Köyün dışındaki güzel bir yere gidelim. Denizin, doğanın tadını çıkaralım.”demiş.

Annesi ‘a oğul bunca iş güç ne olacak’ dediyse de Keloğlan’ın içtenliği ve ısrarı karşısında kabul etmiş: “Sende haklısın kel oğlum keleş oğlum belki de dinlenmeye ihtiyacım var. Hadi varıp gidelim,” demiş.

Keloğlan hemen bir plan yapmaya başlamış. Deniz kenarına gitmek üzere, annesini alıp köyden çıkmışlar. Güzel bir sahil kasabasına doğru yola koyulmuşlar. Sahil köyüne vardıklarında, denizin mavi sularının, temiz havasının ve yeşil doğanın büyüsü karşısında Keloğlan ve annesi gerçekten çok mutlu olmuşlar. Annesi ilk defa köyün dışına çıkar, böyle tatil yaparmış. Birlikte denize girmişler, sahilde yürümüşler, doğanın tadını çıkarmışlar günler hızlı geçiyormuş.

Bir sabah sahilde yürürken, keloğlan bir kız görmüş sanki gönlüne bir ateş düşmüş. Güzel bir kız deniz kenarında tek başına oturuyordu. Sarı saçları rüzgarla dalgalanıyor, yüzü güneşte parlıyordu. Keloğlan’ın kalbi hızla çarpmaya başladı. Kızın etrafındaki güzellik, sanki ona hayatını değiştirecek bir anı vaat ediyordu.

Keloğlan, biraz utangaç ama bir yandan da cesaretini topladı ve kıza yaklaşmaya karar verdi. Kız, Keloğlan’ı fark etti ve nazikçe gülümsedi. “Merhaba, sahilde bir yabancı mı var?” dedi. Keloğlan biraz çekingen ama yine de güler yüzle cevap verdi:

“Merhabayın, adım Keloğlan. Annemle birlikte köyümüzden geldik. Yaşlı anamı gezdireyim dedim di de yani anlayacağın tatildeyiz.” diye geveledi.

Kız, başını eğerek, “Ben de buraya tatil yapmaya her sene gelirim. İsmim Fatma,” dedi.

Keloğlan, Fatma’nın gülümsemesi ve sıcak sesiyle adeta büyülenmişti. Onunla her gün sahilde karşılaşıp konuşmaya başladılar. Fatma, Keloğlan’ı ilk başta biraz garipsese de onun içtenliği ve saf kalbi karşısında ona hayran kaldı. Onu komik ve zeki buluyordu.

Bir akşam, güneş batarken, denizin ufukta kaybolan ışıkları Keloğlan’la Fatma’yı karşı karşıya getirdi. Keloğlan, kalbinin hızla çarptığını hissetti. O an bir şeyler söylemesi gerektiğini fark etti ama ne söyleyeceğini bilemedi. Derken Fatma, “Keloğlan, seninle olmak çok güzel. Her şeyin ne kadar huzurlu ve güzel olduğunu seninle keşfettim. Ama sana bir şey söylemek istiyorum,” dedi.

Keloğlan, gözlerinin içine bakarak, “Ne söylemek istiyorsun, Fatma?” diye sordu.

Fatma, gözlerini kaçırarak, “Bence sen çok özel bir insansın. İçindeki saf sevgi ve neşe her şeyden değerli. Benimle birlikte olduğun her an çok değerli. Ve ben… seni seviyorum, Keloğlan,” dedi.

Keloğlan, bir anda kalbinin hızla attığını fark etti. ‘Vay anacım ben şimdi ne diyeceğim’ diye düşündü. Kendisi de aynı şekilde hissediyordu ama bu duyguyu ilk kez yaşadığı için ne yapacağını bilemiyordu. Sonunda cesaretini topladı ve Fatma’ya şöyle dedi:

“Ben de seni seviyorum, Fatma. Gerçekten. Seninle her an çok değerli. Gözlerin köyümde gece parlayan yıldızlar gibi. Hayatımda seni tanımak, sana bu güzel doğada eşlik etmek benim hayalimden bile geçemezdi.”

O günden sonra, Keloğlan ve Fatma, tatillerini birlikte geçirirken birbirlerine olan sevgilerini her an daha çok keşfettiler. Her akşam deniz kenarında yürüyüşler yapıyor, birbirlerine hayallerinden bahsediyor, hayatı, aşkı konuşuyorlardı. Keloğlan, Fatma’yı hayatının en güzel parçası olarak görmeye başlamıştı. Gözleri hiç ayrılmıyordu.

Ancak tatil bir süre sonra sona erdi ve Keloğlan ile annesi köye dönmek zorunda kaldılar. Keloğlan annesini istanbula fatmayı görmeye gitmeye nasıl ikna edeceğini düşünmeye başlamıştı bile. Ama Keloğlan, Fatma ile her zaman iletişimde kalmaya söz verdi. İçinde bir umut vardı: Aşkı bulmuştu ve bir gün tekrar birlikte olabileceklerini biliyordu. Keloğlanın annesi stresinden arınmış huysuzluğu gitmişti. Keloğlanda aşkı bulup her gün fatmayı sayıklamaya başlamıştı. Kim bilir belki bir sonraki masal da fatmayı görmeye istanbula giderlerdi..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top