Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Kibirli Çalar Saat Masalı

Bir zamanlar, bir evin salonunda, her sabah ailesini uyandıran altın rengi bir çalar saat varmış. Bu çalar saat, herkesin hayatında ne kadar önemli olduğunu düşünüyor, günde iki kez “tik-tak” sesleriyle evi doldurmanın gururunu yaşıyormuş. “Ben olmasam, herkes geç kalır!” diye içinden geçirir, aynada parlak görüntüsünü izleyerek kibirle gülümsermiş.

Evdeki çocuklar da çalar saati çok severmiş, ama saat onların oyunlarına asla katılmazmış. “Ben önemli bir görev taşıyorum. Oyun oynamak bana yakışmaz,” diye düşünürmüş.

Bir gün, çalar saat sehpanın kenarında biraz fazla sallanmış ve birden yere düşmüş. Camı çatlamış, zembereği yerinden çıkmış. Artık “tik-tak” sesi duyulmaz olmuş. Ev sahipleri, çalar saat için üzülmüş ama onun yerine hemen yeni bir saat almışlar. Bu yeni saat modern bir dijital saatmiş ve eski çalar saat kadar gururlu değilmiş. Çocuklarla oyunlar oynar, bazen sabahları erkenden uyanıp onlara şarkılar çalarmış.

Eski çalar saat ise bir kenara konulmuş, sessizce unutulmuş. Yıllar sonra bir geri dönüşüm projesi sayesinde metal parçaları başka bir üründe kullanılmış. Artık eski çalar saat, bir parça bisiklet, bir parça fener ve bir parça çaydanlık olmuş. Ama her parçasıyla, çevresine mutluluk yaymaya devam etmiş.

Öğüt: Hayatta sahip olduklarımızı paylaşmalı ve insanlara destek olmalıyız. Çünkü bir gün her şey değişebilir, önemli olan geride güzel bir iz bırakmaktır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top