Günlerden bir gün, bir kurt, öyle acıkmış öyle acıkmış ki, karşısına çıkan ava saldırdığı gibi onu kemikleriyle beraber yutmuş. Bu sırada boğazına bir kemik takılmış. Uluya uluya etrafta dolaşmaya başlamış;
-“İmdat! Lütfen yardım edin, boğazıma kemik kaçtı.” diye yardım dilemeye başlamış.
Bu sırada bir turna kuşu kurdun durumuna acımış, ona yardım etmek istemiş. Kurdun yanına yaklaşarak;
-“Kurt kardeş, geçmiş olsun. Şurada uzanıp ağzını açarsan, boğazındaki kemik parçasını çıkarmana yardım edebilirim.” demiş.
Kurt sevinçle hemen yere çökmüş ve ağzını kocaman açmış. Turna kuşu uzun gagasını kurdun ağzına sokarak bir çırpıda, kurdun boğazına takılan kemiği çıkarıvermiş. Kurt, boğazından çıkan kemiğin rahatlığıyla güle oynaya oradan hemen uzaklaşmış.
Turna;
-“Ne o Kurt kardeş? Bir teşekkür etmeyecek misiniz?” diye sormuş.
Kurt;
-“Dişlerini bileyerek turnaya hırlamış, haddini bilmeze bak demiş, canını bağışladığım yetmez gibi bir de teşekkür bekliyorsun.” demiş. Bir kurdun ağzına giren turna kafasının sağ kurtulduğu nerede görülmüş? Canını bağışladım işte bir de teşekkür mü bekliyorsun? Seni yemediğime şükret.” demiş.
Öğüt: Kötülere yardım ederken onlardan nezaket beklemeyin.