Bir zamanlar, yaz tatilinin en güzel günlerinden birinde, Ali adında bir çocuk babasıyla birlikte kasabanın renkli lunaparkına gitmişti. Ali lunaparkı o kadar çok sevdi ki daha girişte gözleri büyük dönme dolaba, parlak ışıklara ve kahkaha atan çocuklara takıldı.
Babası, “Ali, lunapark çok kalabalık. Elimi hiç bırakma, tamam mı?” dedi. Ali başını salladı, ama gözleri hala pamuk şeker tezgahındaydı. “Baba! Pamuk şeker! Hadi alalım!” diye bağırarak elini babasının elinden hızla çekti.
Ali, babasının arkasından geliyor sanarak pamuk şeker tezgahına doğru koştu. Ama arkasını döndüğünde babasını göremedi. Bir anda kalabalığın içinde kaybolduğunu fark etti. Kalbi hızla çarpmaya başladı.
Lunaparkın ışıkları birden ona ürkütücü gelmişti. Büyük dönme dolap eskisi kadar eğlenceli değil, kocaman ve korkutucu görünüyordu. Ali, babasının her an arkasından geleceğini düşündü, ama dakikalar geçmesine rağmen hiç kimse gelmedi.
“Baba! Neredesin?” diye bağırdı. Ama kalabalığın sesinden kendi sesini bile duymakta zorlanıyordu. Gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı.
Tam o sırada, lunaparkın maskotu olan büyük pelüş bir aslan Ali’ye yaklaştı. “Hey küçük dostum, neden bu kadar üzgünsün?” dedi neşeli bir sesle. Ali, “Babamı kaybettim,” diye hıçkırarak cevap verdi.
Aslan, elindeki balonlardan birini Ali’ye uzattı ve “Merak etme, seni hemen babana kavuşturacağız. Önce birlikte güvenlik noktasına gidelim,” dedi. Ali başını salladı ve maskotun elini tuttu.
Güvenlik noktasında, bir görevli hemen anons yaptı: “Ali’nin babası, lütfen güvenlik noktasına gelin.” Ali beklerken bir yandan balonunu tuttu, bir yandan da babasıyla lunaparka ilk geldiklerinde ne kadar mutlu olduğunu düşündü. “Keşke elini bırakmasaydım,” diye mırıldandı.
Bir süre sonra, babası telaşla koşarak geldi. Ali’yi görünce hemen kucakladı. “Ali! Seni çok merak ettim! Elimi bırakmamalıydın, lunapark çok kalabalık seni bulamadım,” dedi. Ali başını öne eğdi. “Özür dilerim baba. Bir daha asla elini bırakmayacağım,” dedi.
O günden sonra Ali, babasının elini tutmanın sadece güvenlik değil, aynı zamanda bir sevgi göstergesi olduğunu da anladı. Lunapark gezisi sonunda çok eğlenceli geçti, ama Ali için en değerli an, babasına yeniden kavuştuğu o andı.