
Bir zamanlar, yüzü her zaman gülümsemek zorunda olan mutsuz bir palyaço vardı. Herkes ona bakıp gülerken, o içindeki boşluğu ve yalnızlığı kimseye gösteremezdi. Bir gün, sirkten uzaklaşmak için bir yürüyüşe çıkmaya karar verdi. O an, kalbinin derinliklerine inmeye ve biraz huzur bulmaya ihtiyaç duyuyordu.
Adımlarını atarken, etrafındaki doğanın sessizliği onu rahatlatıyordu. Gökyüzü mavi, ağaçlar hafif rüzgarla sallanıyordu. Bir süre yürüdü ve birden karşısına geniş bir ayçiçeği tarlası çıktı. Sarı ve altın rengindeki çiçekler, güneşe doğru başlarını eğmişti. Palyaço, bu güzel manzaraya bakarken durdu.
Bir ay çiçeği, diğerlerinden biraz daha yüksekti ve güneşe en yakın olanıydı. Palyaço, o çiçeği fark etti ve biraz merakla yaklaştı. Çiçek, palyaçoyu görünce hafifçe eğildi ve nazikçe başını sallayarak, “Merhaba,” dedi. “Yolunuzu kaybettiniz mi, yoksa sadece biraz soluklanmak mı istiyorsunuz?”
Palyaço şaşırmıştı. Çiçekler genelde suskundu, ama bu ayçiçeği ona konuşmuştu. “Merhaba,” dedi palyaço, gülümsemeye çalışarak. “Sadece biraz yürüyüşe çıktım. Ama sanırım yolun sonuna geldim, çok düşünüyordum. Biraz kafa dinlemek istedim.”
Ay çiçeği yavaşça başını sallayarak cevap verdi:
“Anlıyorum. Biz çiçekler, güneşi beklerken bazen uzun uzun düşünürüz. Ama biliyor musun? Güneş her zaman gelir, ve her sabah yeni bir umutla uyanırız.”
Palyaço biraz daha yaklaştı ve düşündü: “Ama ben her zaman gülerken içimde bir boşluk hissediyorum. Herkes beni görmekten mutlu oluyor ama ben, sanki bir şey eksik gibi hissediyorum.”
Ay çiçeği nazikçe yanıtladı:
“Senin gibi birinin gülümsemesi, başkalarına ışık verir. Bazen, en büyük mutluluk, başkalarına sevgi ve neşe sunmaktan gelir. Gülüşün sadece seni değil, etrafındakileri de aydınlatır.”
Palyaço, bir an için derin bir nefes aldı ve gözleri biraz daha neşeli bir şekilde parladı. “Belki de başka insanlara mutluluk vermek, bana da huzur verebilir.”
Ay çiçeği nazikçe başını sallayarak, “Bazen sevgi, sadece etrafını aydınlatmakla başlar.”
Palyaço, bu sözleriyle rahatlamıştı. Ayçiçeğiyle konuşmak ona iyi gelmişti. Bir süre daha durup, ayçiçeğiyle birlikte güneşin batışını izlediler.
Ve böylece, mutsuz palyaço bir çiçekten aldığı ilhamla, dünyaya neşe, iyilik ve sevgi yaymaya devam etti.