Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Nasreddin Hoca ve Üç Papaz Masalı

Sultan Alaaddin zamanında 3 Hristiyan alim papaz, Anadolu’yu dolaşarak halkın kafasını karıştırmayı kendilerine görev edinmişler.

Gittikleri yerlerde o yörenin en alim kişisini bulup her biri ona cevabı bilinmeyen bir soru soruyor ve o alimi küçük düşürüyorlarmış.

Aslına bakılırsa sordukları soruların cevapları kendilerinde de mevcut değilmiş.

Gel zaman git zaman bu üç alim papazın şöhreti yayılır olmuş.

Karşılarına çıkartacakları onların sorduklarına cevap verecek kimseyi bulamaz olmuşlar.

Bir aklı evvelin gönlüne Nasreddin Hoca düşmüş.

Kendi kendine bu papazların sorularına cevap verse verse bizim Nasreddin Hoca verir diyerek Nasreddin Hocayı bu üç alimin karşısına bu yörenin en alim kişisi budur diyerekten çıkartmış.

Hoca eşeğini yedeğini almış karşılarına gelince papazlar Hocayı küçümsemişler.

Eğer sen bizim söylediklerimize cevap verirsen biz de senin dinine girer Müslüman oluruz demişler.

Hoca ak sakalını sıvazlayarak keyifli keyifli gülmüş.

Eee artık size cevap vermek farz oldu demiş.

Birinci papaz Nasreddin Hocaya bir adım daha yaklaşarak söyle bakalım dünyanın ortası neresidir?

Hoca o gevrek gülüşünü arttırarak ben de cidden bir soru soracağınızı zannetmiştim. Bunu bilmeyecek ne var? Benim karakaçanın sağ ön ayağını bastığı yerdir.

Papaz affalamış. Kemlemiş kümlemiş son bir gayret, burası olduğu ne malum diyecek olmuş.

Hoca adam daha lafını bitirmeden sözü ağzına tıkamış.

İtimat etmiyorsan ölç işte bak. İşte ben buradayım. Ben de karakaçanım da seni bekliyoruz.

Birinci papaz çaresiz geri adım atmış.

İkinci papaz ilk papazın boynu bükük, geri adım atması üzerine hemen meydana gelerek söyle bakalım Hoca Efendi gökte ne kadar yıldız vardır.

Nasreddin Hoca yine gülmüş eşeğinin sırtını sıvazlayarak, benim karakaçanın üzerinde ne kadar kıl varsa gökte de o kadar yıldız vardır demiş.

Papaz nereden belli Hoca saydın mı?

İnanmazsan otur say.

Hoca eşeğin kılları hiç sayılır mı?

Eee be mübarek eşeğin kulları sayılmaz da gökte ki yıldızların adeti sayılır mı?

İkinci papaz da Nasreddin Hocanın son sözüyle savunmasını kaybedip boynunu bükerek geri çekilmiş.

Üçüncüsü olan son papaz ortaya atılıp sakalını sıvazlayarak,

Eee buraya kadar iyi idare ettin Hoca Efendi. Bu soruya da cevap verebilirsen biz sözümüzden dönmeyiz. Senin dinine gireceğiz. Vermezsen de sen bizim dinimize gireceksin kabul mü?

Hoca Nasreddin duruşunu ve gülüşünü hiç değiştirmeden, de hele sor şu güvendiğin soruyu.

Peki söyle bakalım benim sakalımda kaç kıl var?

Nasreddin Hoca hemen yanındaki karakaçanın kuyruğunu kavrayarak şu bizim karakaçanın kuyruğunda kaç kıl varsa senin sakalında da o kadar kıl var.

Amma yaptın Hoca nereden belli?

Eğer bana itimadın yoksa gel bir kıl senin sakalından bir kılda bizim eşeğin kuyruğundan koparalım. Denk gelmez ise o zaman konuş.

Üçüncü papaz da bu teklif karşısında gerilemek durumunda kalmış.

Zaten papazların maksadı sorularına cevap almak değil, karşılarına diktikleri alimleri aciz bırakmakmış.

Sonunda da kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşmüşler ve verdikleri sözü yerine getirerek Kelime – i Şehadet getirip Müslüman olmuşlar.

Hocanın ilim halkasına girerek onun mollalarından olup Hocaya bağlanıp kalmışlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top