Bir zamanlar, büyük ve renkli bir çiftlikte, sabahları güneş doğduğunda kuşlar şarkı söyler, tavuklar cıvıldar, inekler sakin sakin otlardı. Çiftlikteki en neşeli hayvanlar ise tavuklardı. Her sabah, tavuklar kümeste uyanır, yavaşça yumurtlayıp, sonra da sabah kahvaltıları için tüm çiftlik halkına taze yumurtalar getirirlerdi.
Fakat, bir sabah, çiftlikte çok ilginç bir şey oldu. Kümeste tavuklar, her zamankinden farklı olarak, yumurtlayıp bir kenara bırakmak yerine, yumurtaları birer birer eğlenceli şekillerde yuvarlamaya başlamışlardı. Yumurtalar, yuvarlanırken kendilerini hiç olmadığı kadar neşeli hissediyor, hoplayıp zıplıyorlardı. Çiftlikteki hayvanlar da bu neşeli yumurtaları izlerken kahkahalar atıyorlardı.
“Bakın, yumurtalar dans ediyor!” diye bağırdı bir inek.
Tavuklar da gülümsedi ve “Evet, biz de her zaman en iyi şekilde çalışmak zorunda değiliz! Bazen neşeli olmak ve eğlenmek de gerek!” dedi. Yumurtalar, tavukların bu sözlerini duyup, daha da neşelenerek yuvarlanmaya devam ettiler. Kimi yuvarlanıp tavukların etrafında dönüyor, kimi havada uçarak kısa bir dans yapıyordu. Kümeste büyük bir şenlik havası vardı!
Tavuklardan biri, en büyük yumurtayı alıp herkesin ortasına koyarak, “Bu, bizim neşeli yumurtamız!” dedi. Diğer hayvanlar hemen bu renkli yumurtayı görmek için toplandılar. Tavuk, “Bugün hep birlikte şenlik yapalım!” diyerek neşeli bir şarkı söylemeye başladı. Tüm tavuklar, inekler, koyunlar ve diğer çiftlik hayvanları, rengarenk yumurtaların etrafında dans etmeye başladılar.
O gün, çiftlikte herkes çok eğlendi. Yumurtalar sadece kahvaltı için değil, aynı zamanda eğlenceli bir oyun aracı haline gelmişti. Hayvanlar, yumurtalarla çeşitli oyunlar oynadılar, kimi yumurtaları yuvarlayarak yarıştılar, kimi ise yumurtaları dikkatlice dengeleyerek taşımaya çalıştı.
Ve gün sonunda, tüm hayvanlar yorulmuş ama mutlu bir şekilde kümeste toplandılar. Tavuklardan biri, “Bazen, işler her zaman ciddi olmak zorunda değildir. Biraz eğlence, biraz neşe ve biraz da renk, her şeyi güzelleştirir,” dedi.
O günden sonra, çiftlikteki her yumurta bir tüy kadar hafif ve bir kalp kadar neşeliydi. Yumurtalar, her sabah, sadece kahvaltı değil, aynı zamanda çiftlikteki en güzel oyun ve eğlencenin de habercisi oluyordu.