Küçük bir tarlada, yardımlaşmayı ve arkadaşlığı çok seven bir tarla faresi yaşarmış. Tarla faresinin ise en yakın arkadaşı şehirde yaşarmış. Bir gün tarla faresi her şeyden çok sıkılmış. Her sabah kalktığında selam verdiği arkadaşları aynı, yediği yemekler aynı, gördüğü her şey aynıymış ve bu durumdan çok sıkılmış.
Aklına aniden, şehir faresi arkadaşını ziyaret etmek gelmiş ve koyulmuş yola. Zorlukları aşarak kalabalık şehirde yaşayan arkadaşının yanına gelmiş. Beklediği şey, farklı arkadaşlar, eğlenceli ve tehlike bulunmayan yerlermiş. Oysa görünen asla hayale uymamış. Daha arkadaşı ile karşılaştığı ilk anlarda kalabalıkta ezilme tehlikesi yaşamış arabalardan kaçmışlar. Yiyecek yemekleri bulamamışlar, buldukları yiyecekler ise oldukça kirli şeylermiş.
Bu duruma çok üzülen tarla faresi, en yakın arkadaşı şehir faresini kendi yaşadığı yere davet etmiş ve birlikte yola koyulmuşlar. Tarlaya vardıklarında artık tarla faresi etrafa daha farklı bakmaya başlamış. Yediği yiyecekler, bulunduğu ortamlar, değer verdiği arkadaşları artık çok daha anlam kazanmıştır gözünde. Birlikte yemek yerler, arkadaşlarıyla zaman geçirirler ve oldukça güzel zaman geçirirler.
Daha sonra şehir faresi, kendi yaşam alanının ve düzeninin ayrı olduğunu, canlıların ait oldukları yerlerde bulunmaları gerektiğini, alışılan düzenin canlılara konforlu ve rahat geldiğini belirtmiş. Aynı görüşlere sahip olan tarla faresi, şehir faresi arkadaşını uğurlamış, artık uzaktan da olsa mektupla iletişime geçeceklermiş. Bu olaylardan sonra her ikisi de huzurla hayatlarına devam etmiş.
En güzel klasik masallar için takipte kalınız lütfen 🙏