Bir zamanlar, ormanın derinliklerinde yaşayan kurnaz bir tilki varmış. Bu tilki, diğer hayvanları kandırıp avcıların tuzaklarına yönlendirmekle ünlüymüş. Karşılığında avcılardan her zaman güvenli bir geçiş ve yiyecek alırmış. “Bu ormanda…
Bir zamanlar uzak diyarların birinde, geceyi asla uyumadan geçiren bir grup çocuk yaşarmış. Geceleri, yavaşça düşen kar tanelerinin sessizliğinde, gökyüzü mavi ve ay parlakken, o çocuklar gözlerini kapatmaz, oyunlarını sürdürürlermiş….
Bir zamanlar, küçük bir köyde çok sevimli bir ev kedisi yaşarmış. Adı Minik’ti. Minik, sahiplerinin çok sevdiği, pamuk gibi yumuşak tüyleriyle herkesin gönlünü kazanmış bir kediydi. Evde oldukça rahat bir…
Bir zamanlar, geniş ve yemyeşil bir vadide, bir grup at yaşamaktaymış. Bu atlar, her biri kendi işini severek yapar, vadinin en güzel yerlerinde koşar, dağların zirvelerinde özgürce rüzgarla yarışırlarmış. Ancak,…
Bir varmış bir yokmuş, çok uzak bir diyarda, Sadık Krallığı adında bir yer varmış. Bu krallık, adaletin ve doğruluğun en kutsal değerler olarak kabul edildiği bir yerdi. Krallığın en güzel…
Bir zamanlar uzak diyarlarda, işini her zaman hakkıyla yapan bir demirci ustası yaşarmış. Hem usta, hem de çırak olarak tanınan bu yiğit adam, elindeki örsüyle gece gündüz demirleri şekillendirir, ateşin…
Bir zamanlar, yüksek bir dağın zirvesinde, dört devasa yumurtanın bulunduğu bir kartal yuvası varmış. Bu yuva, dağın en yüksek noktasında, bulutların arasında gizliymiş. Bir gün, şiddetli bir fırtına çıkmış ve…
Bir zamanlar uzak diyarlarda fakir bir adam tuz satarak geçimini sağlıyormuş. Her sabah erkenden kalkıp toz torbalarını eşeğinin sırtına yükleyip pazara gidermiş. Bir gün yine pazara giderken eşeğin ayağı kaymış…
Bir zamanlar, uçsuz bucaksız bir ormanın derinliklerinde, her köşesi yeşillikler ve çiçeklerle süslü, kuytu köşe bir vadi vardı. Bu vadide, doğanın en küçük ama en zarif sanatçılarından biri yaşardı: Bayan…
Günlerden bir gün, bir kurt, öyle acıkmış öyle acıkmış ki, karşısına çıkan ava saldırdığı gibi onu kemikleriyle beraber yutmuş. Bu sırada boğazına bir kemik takılmış. Uluya uluya etrafta dolaşmaya başlamış;-“İmdat!…