Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zamanların birinde, kendinden başkasını sevmeyen bir çocuk varmış. Dünyadaki en güzel, en iyi insan benim diyormuş. Aynaların bozuk olduğunu, kendisini aslından farklı gösterdiğini düşünüyormuş.Talih bu…
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde… Develer tellal iken, pireler berber iken… Bir masal takviminde zaman işlemeye başlamış. İlkbahar, yaz, sonbahar, kış diye mevsimler güneşin etrafında dönüyormuş. Derken yaz gitmiş,…
Anne kedi tam yedi yavru dünyaya getirmiş. Rengârenk tüyleri, ışıl ışıl gözleri ve miyav miyav sesleriyle gerçekten sevimli şeylermiş. Evin hanımı ilk gördüğünde, “Bunlara da kim bakacak böyle… Bizim kedi…
Günlerden bir gün, bir çocuk bahçede oyun oynuyormuş. Kelebeklerin peşinden koşuyor, onları yakalamaya çalışıyormuş. Rengarenk çiçeklerin aralarında olduğu için çok mutluymuş. Sonra zıplayan bir kurbağa görmüş. Kurbağanın peşinden koşarken kurbağa…
Bir zamanlar, açgözlü bir fare vardı. Açgözlü fare bir gün yemek aramaya çıktı. Havalar soğuduğundan dışarıda yemek bulmak zorlaşmıştı. Öyle ki, fare günlerce yemek bulamayıp bir deri bir kemik kalmıştı….
Bir varmış, bir yokmuş. Allah’ın kulu çokmuş. Çok söylemesi günahmış; hikâye söylemesi sevapmış. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde bir kurt yaşarmış. Köyün kıyısında kışları açlıktan kıvranıyormuş. Yine böyle bir…
Bir varmış bir yokmuş… Zamanın birinde kendini çok akıllı sanan bir fırıncı varmış. Fırınında yaptığı ekmekleri satarken hep az malzeme kullanır, ekmeği alanlar fark etmesin diye tartarken poşetine ağırlık koyup…
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellallığı pireler berber iken, ben anamın beşiği de tandır mıngır sallanır iken, buradan çok uzaklarda bir yerlerde bir saray…
Buralardan çok uzaklarda bir yerlerde bir lunapark varmış. Bu lunaparkın içinde bir tren varmış. Bu tren sihirli bir trenmiş. Bu trene binenler sihirli şehre açılan bir kapıdan geçerler ve bambaşka…
Bir zamanlar, uzak ülkelerinde birinde fakir bir karı koca yaşarmış. Öyle fakirlermiş ki, biricik kel oğullarına dahi yeterince bakamıyorlarmış. Keloğlan da, bu durumu hiç umursamayan, inadına her şeye gülüp geçen,…