Gösterişli ceketi, gömleği Ütülü pantolonu, elinde bastonu ile Salına salına yürüyordu deniz kenarında Hayta bir papağan. Göz ucuyla bakınca çevresine Fark etti ki bütün gözler üzerinde. Daha bir caka satmaya,…
Bir varmış bir yokmuş, bir zamanlar bir Kızılderili köyü varmış. Kış gelince köydekiler göç etmiş ve çadırlarını göle bakan koca bir tepeye, çember oluşturacak şekilde kurmuşlar. Bu koca tepeden aşağı…
Pazar günü sabahı kahvaltılar edildikten sonra annelerinden izin alan buse ile Emirhan birlikte gezmeye çıkar. Hava almak için ormana gitmeye karar veren iki kardeş yolda markete uğrarlar ve karınlarının acıkması…
Nasrettin Hoca bir gece aniden uyanır.– Hatun, çabuk kalk. Gözlüğüm nerede, bulamıyorum?Kadın, uykulu uykulu,– Hoca, gece yarısı niçin gözlük arıyorsun, der.Hoca telaşlı telaşlı gözlüğünü takar.– Ne demek niçin?Tabii ki rüyada…
Osmanlı padişahlarından biri günün birinde tebdili kıyafet köyleri dolaşıyordu. Köyün birinde tarlasında fidan dikmeye çalışan çok yaşlı bir köylüye rastladı. Adam, bahçesine meyve fidanları dikiyordu. Padişah yaşlı köylüye takılmak istedi:…
Gecenin bir vakti canım balık çekti. Lakin vakit çok geçti. Geçti, erkendi derken elime bir kamış geçti. Kamışın bir ucu Tosya’da, diğer ucu Hanönü’nde. Kamışa ipi bağlayıp, topukları yağladım. Pınarbaşı’ndan…
Küçük Nasrettin’in annesi çamaşır yıkayacakmış.– Oğlum, ben göl kenarında çamaşır yıkayacağım. Sen de burada beni bekle. Sakın kapıdan ayrılma, yoksa eve hırsız girer, der. Annesi gittikten sonra küçük Nasrettin beklemeye…
Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdili kıyafet gezmeye karar vermiş. Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler. Adam elindeki derileri suya sokup,…
Uzak köylerin birinde,şirin bir evde Ela yaşarmış.Ela maalesef köylerinde okul olmadığı için okula gidememiş.Ama kitap okumayı çok severmiş.Okuma.yazmayı kendi kendine öğrenmiş.Birazda tabi dedesi yardımcı olmuş.Kitap onun en yakın dostu olmuş.Gidemediği,göremediği…
Bir zamanlar dağda, kızgın güneşin altında, mermer taşlarını yontmaktan bezmiş bir mermer yontucusu varmış. “Bu hayattan bıktım artık. Yontmak! Devamlı mermer yontmak… öldüm artık! Üstelik bir de bu güneş, hep…