Bundan uzun uzun yıllar önce küçük bir kasabada, çocukları çok seven ancak bir türlü çocuk sahibi olamayan iyi kalpli bir karı koca yaşarmış. O yörenin tüm çocukları da onları çok…
Yağmurlu günden Nasreddin Hoca pencerenin kenarında otururken.Yağmurda ıslanmamak için kaçan bir komşusunu görür.Pencereyi açarak, – Çok yazık, sana hiç yakıştıramadım.İnsan hiç Allah’ın rahmetinden kaçar mı, diye seslenir.Onu duyan adam utanarak…
Bir zamanlar Hansel ve Gretel adında iki kardeş varmış. Anneleri onlar daha bebekken ölmüş. Odunca olan babaları, anneleri öldükten birkaç yıl sonra tekrar evlenmiş. Oduncunun yeni karısı hali vakti yerinde…
Küçük kız ,annesiyle yürürken birden durdu. Yağmur damlacıklarıyla ıslanan gözlüğünü çıkartarak baktığı şey, babasıyla birlikte bisiklette giden bir başka kız çocuğuydu. Bisikletin arka tarafındaki minder üzerine oturan kız, düşmemek için…
Nasreddin Hoca , yeni öğrencilerine [mollalarına] dünya ve ahireti genel anlamı ile anlatmaya, kavratmaya çalışmış. “Ahiret hayatımızın tarlası dünya hayatımızdır. Burada kazanırken usulüne uyarsak orada da biriktirmiş oluruz. Herkes önceden,…
Bundan yıllar evvel, tarlaların birinde bir eşek varmış ot yer yaşarmış. Arada bir anırır, tarladakilerin kulaklarını ağrıtırmış. Ama değmeyin neşesine, öyle neşeli, öyle kendinden eminmiş ki… Fakat bir gün hayatından…
Bir varmış bir yokmuş.Yıl annenin on iki tane çocuğu olmuş.Her birine çok güzel isimler koymuş.Büyükten küçüğe doğru isimleri şöyleymiş:Ocak,Şubat,Mart,Nisan,Mayıs,Haziran,Temmuz,Ağustos,Eylül,Ekim,Kasım veAralık.Yıl anne,çocuklarını bir arada göremezmiş.Her biri,birer aylık arayla gelir gidermiş. Yıl…
Bir varmış bir yokmuş, Ormanın derinliklerinde serçelerin, baykuşların, sincapların, kirpilerin, fındık farelerinin ve daha bir çok tatlı hayvanın yaşadığı bir köy varmış. Sonbahar gelince köyde koşuşturmalar başlamış. Bütün aileler kışa…
Halinden yoksul olduğu anlaşılan bir adam, deniz kenarında oltayla balık tutuyordu .Tesadüfen oradan geçmekte olan ülkenin padişahı bu gariban adamla ilgilendi ve ona, “Oltana ben burada iken ilk takılan şey…
Çölde hiçbir canlının hayatta kalamayacağı yerde bir mucize gerçekleşmiş. Büyüleyici güzellikte bir gül yetişmiş. Küçük bir tomurcuktan küçük bir çiçek yeşermiş. Daha sadece taç yaprakları olsa da herkesin o güne…