Once there was a young cat. He was fast. He was strong. He always had enough to eat. The cat was the best mouser around. He could catch any mouse…
Kasabada tefeci bir adam varmış. Başı sıkışan birine para verirse getirdiği güne göre faizini hesaplayıp alırmış.Günün birinde bir komşusu bu tefeciden büyük kazanını emanet istemiş. Almış. İşini görmüş. İade ederken…
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde” diye başlayan o masalların ardı arkası kesilmesin ister, hep yenilerinin anlatılmasını beklerdik. Bizler o yaşlarda hikayeleri, masalları ne kadar çok…
In olden times when wishing still helped one, there lived a king whose daughters were all beautiful, but the youngest was so beautiful that the sun itself, which has seen…
Bal arısı vız vız uçarken, bir evin duvarına çarpıp, yere düşmüş. Bir süre baygın kaldıktan sonra kendine gelmiş. Sağ tarafında büyük bir acı hissetmiş. Kanadı yerinde yokmuş. Anlamış ki kopmuş….
Nasreddin Hoca evinin damında biriken diz boyu karları sabah namazı sonrası kürümeye başlamış. Bir ara dengesini kaybederek damdan düşüp bayılmış. Komşuları koşuşmuşlar.Birisi: “Çabuk bir doktor çağıralım .” Diğeri: “Aman bir…
Yıllar yıllar önce perilerin yaşadığı bir diyar varmış. Bu peri ülkesinde her sene yalnızca iki bebek doğar bunlardan biri peri kızı diğeri ise erkek peri olurmuş ve kader o ki…
Gezgin Şehmuz geze geze yoklar, yoksulluklar ülkesine varmış. Gezdikçe, insanların nasıl bu kadar yoksul olduklarına şaşırıp kalmış. Giydikleri elbiseler eski, yamalı, yırtık pırtıkmış. Ayaklarında ise, birer tahta çarık, yalınayak dolaşanlar…
Olimpiyatların yapıldığı sıralarda, sporcuların kamp yaptığı otelde bir hırsız ortaya çıkmış, her gece bir sporcunun odasına girip malzemelerini ve değerli eşyalarını çalıyormuş. Bu olayı duyan bir boksörün aklına şöyle…
Uzak ülkelerin birinde genç ve güzel bir prenses varmış. Bu prenses hep hüzünlüymüş, yüzü bir türlü gülmüyormuş. Kral kızının bu haline çok üzülüyormuş, ülkedeki bütün doktorları saraya çağırıp prensesi muayene ettirdiği halde…