Şapka hükümeti matruşkaları bir tehdit olarak görmüş ve onları yok etmeye karar vermişti. Bir ekip şapka hükümetiyle konuşmaya karar vermişken kalanlar da doğum ağacının orada beklemeye karar vermişlerdi. Doğum ağacı…
Merhaba arkadaşlarım, yine ben Yoyo. Beni hatırlamışsınızdır umarım çünkü aradan çok zaman geçti. Ben Yoyo ve diğer ekip arkadaşlarım dünyadan fırlatıldığımızın üstünden neredeyse altı ay geçmek üzere. Tam 6 aydır…
Şehrin ortasında kocaman bir site varmış ve bu kocaman sitede de bir sürü çocuk yaşarmış. Çocuklar bazen sitenin bahçesine inip orada oyunlar oynar, sohbet ederler bazen de beraber ders çalışırlarmış….
Kahramanlarımız Ozan ve Ramazan isimli aynı binada oturan ve aynı yaşta olan kuzenlermiş. Bu kuzenler bahçede, sokakta hep beraber oynamışlar, birlikte büyümüşler o yüzden çok iyi anlaşırlarmış. İki kuzen hayvanları çok sever…
Uzak diyarlarda, herkesten uzak bir krallık varmış. Bu krallık diğer şehirlerden ve insanlardan uzak bir şekilde sakin bir hayat geçiriyormuş. Bu krallık şehrinde kral ve kraliçe varmış. Ülkeyi kral yönetiyormuş….
Ormanda bir ayıya boğa yılanı musallat olmuştu. Beline sarılmış sıkıştırıyordu. Ayı can havliyle bağırıyor, yardım istiyor, çırpınıyordu. Bu sırada oradan geçmekte olan bir adam bağırtıyı duyarak geldi; kılıcını çekerek yılanı…
Eski zamanlarda bir padişah varmış. Yetmiş yaşına giren kişileri, işe yaramıyorlar diye öldürtürmüş. Bir delikanlının yetmiş yaşında bir babası varmış. Bu delikanlı babasını öldürtmek istemediğinden uzun müddet saklamış onu. Delikanlı…
Bir varmış, bir yokmuş, bir büyük kasabada bir bey yaşıyormuş. Bu beyin adı Mehmet imiş. Mehmet beyin güzel bir kızı varmış. Bütün zengin aileler Mehmet beyin kızına dünür saklıyorlarmış, fakat…
Bu saatleri çok seviyorum. Ocakta pişen yemeğin mis kokusu her yanı kapladı. Şimdi çocuk olmak vardı, diyorum. Mutfaktakiler bana gülüyor. Sofra hazırlıkları son sürat devam ediyor. Şakır şukur, takır tukur……
Mehmet, kitaplarını taşımaktan yorulan kardeşlerine yardım ediyordu. Aslında Mehmetlerin köyünde okula gidilirken çok kitap götürmezdi çocuklar. Sadece kalem ve defterlerini yanlarında taşırlar, kitaplarını okulda okurlardı. Evde de okuyacak kitapları olurdu…