Masal Sarayı

En güzel çocuk masalları, çocuk hikayeleri, keloğlan masalları ve daha fazlası sitemizde.

Tilki İle At Masalı

Bir köylünün kendisine uzun seneler hizmet etmiş, sadık bir atı vardı. Fakat at epeyce yaşlanmıştı, artık iş göremiyordu. Bunun üzerine sahibi ona daha fazla yiyecek vermek istemedi:

“Artık sana sahiden ihtiyacım olmayacak. Bununla beraber yine senin iyiliğini düşünüyorum. Bana bir arslan tutup buraya getirerek, hala kuvvetli olduğunu gösterirsen sana bakacağım. Fakat şimdilik ahırımdan çık git!” dedi.

At çok üzüldü. Havanın soğumasına karşı korunacak bir yer bulmak üzere, ormana doğru yol aldı. Bu sırada karşısına tilki çıktı:

“Ne diye böyle başını eğmiş de yalnız başına dolaşıyorsun?” diye sordu.

At: “Ah!” diye içini çekti.

“Sahibim yıllarca kendisine ettiğim hizmetleri unuttu. Artık adam akıllı tarlada çalışamadığım için bana yem vermek istemiyor. Beni başından savdı.”

Tilki sordu: “Hiçbir avutucu söz söylemeden mi?”

“Verdiği teselli berbat bir şeydi. Dedi ki, kendisine bir arslan getirecek kadar kuvvetliysem bana bakacakmış. Fakat bunu yapamayacağımı o pekala bilir.”

Tilki: “O halde sana yardım edeceğim.” dedi.

“Sen yalnız yere uzan, yayıl, ölüymüş gibi hiç kıpırdama!”

At, tilkinin dediğini yaptı. Tilki ise, mağarası oradan pek uzakta olmayan arslana gitti:

“Şurada açıkta ölü bir at yatıyor. Çık, benimle oraya gel, yağlı bir yemek bulabilirsin orada!” dedi.

İkisi birlikte atın yanına gitti. Atın yanında durunca tilki dedi ki:

“Burası senin için doğrusu rahat bir yer değil. Biliyor musun ne? Bunu kuyruğuyla sana bağlayacağım. Böylece onu çeke çeke mağaraya götürürsün, rahat rahat yersin.”

Bu tavsiye, arslanın hoşuna gitti, vaziyet aldı. Tilki kendisini sımsıkı bağlayıp düğümleyebilsin diye kıpırdamadan durdu.

Tilkiye atın kuyruğuyla arslanın bacaklarını bir araya sıkıca bağladı. Tilki, işini bitirince atın omuzuna vurdu:
“Çek bakalım kır at çek!” dedi. O zaman at birden ayağa kalktı, arslanı da kendisiyle birlikte çekip götürdü.

Arslan öyle kükremeye başladı ki, bütün ormandaki kuşlar korkudan uçup gittiler. Fakat at kükremesine aldırmadı. Onu çeke çeke efendisinin evine götürdü.

“Al bakalım efendim! Arslanı getirdim, ondan daha kuvvetli olduğumu ispat ettim!”

Bunun üzerine köylü, yaptığına pişman oldu. Atı tekrar ahıra aldı ve ölünceye kadar besledi. Ve ona dedi ki ; Akıllılık, ne zaman akıllı olunamayacağını bilmek demektir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Back to top