Güzel günlerden birine, yaşlı bir adam ormanda mantar topluyormuş. Çok büyüklerinden birini daha koparmak üzereymiş ki minicik bir şeyin seslendiğini duymuş: “Lütfen dur, koparma!”
Yaşlı adam yere doğru bakmış ve gözlerini kırpıştırmış. Meğer bağıran şey bir periymiş ve mantarlardan birinin üzerinde duruyormuş. Peri mantarın içine bir ev yapmış ve orada yaşıyormuş. Eğer benim mantarımı koparmazsan, senin üç dileğini yerine getiririm.” demiş peri. Yaşı adam hemen kabul etmiş bu perinin söylediklerini. “Teşekkürler!” diye haykırarak karısına bu iyi haberi götürmek için aceleyle koşmaya başlamış. Koşarken “İlk önce ne dilesek diye düşünüyormuş. “Kocaman bir ev mi, pahalı giysiler mi yoksa bir çuval dolusu altın mı?”
Eve vardığında “Erken geldin, akşam yemeği henüz hazır değil.” demiş karısı.
“Of!” diye iç çekmiş yaşlı adam. Açlıktan ölüyormuş!. “Keşke sosis olsa!” demiş.
Birden kocaman, lezzetli bir sosis belirivermiş masada. Karısı şaşkınlıktan kocaman açtığı gözleriyle sosise bakıyormuş. “Bunu nasıl yaptın?” diye sormuş karısı. Bunun üzerine adam gününün nasıl geçtiğini anlatmış.
“Seni aptal!” diye bağırmış karısı, “üç dilekten ilkini sosis isteyerek nasıl harcarsın? dilerim o sosis burnuna yapışır!”
Vee birden sosis adamın burnunun ucuna yapışıvermiş.
“Ama, ama! Hayır! Böyle söylemek istememiştim” demiş adamın karısı. Sosisi adamın burnundan ayırmaya çalışmış ama bir türlü başaramamış.
“Off”
“Çok üzgünüm. Neyse, hala bir dilek hakkımız var. Ne dilesek acaba?” demiş adamın karısı ve düşünmeye başlamışlar.
Yaşlı adam ucundan sosis sarkan burnuna yavaşça dokunarak “Ben bu şekilde kalamam” diye sızlanmış.
Karısı kafasını sallamış ve “Bu sosisin tekrar masanın üstüne olmasını diliyorum” demiş. Sihir gerçekleşmiş ve sosis anında masanın üzerine gitmiş. “Üç dilek hakkımızda bitti” diye üzüntüyle mırıldanmış kadın. “Ama en azından akşam yemeğinde sosisimiz var artık!”
Böylelikle, söylediklerine hep dikkat edip, sonsuza dek, mutlu mesut yaşamışlar…
En güzel çocuk masalları için takipte kalın lütfen.