Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde sürekli hayal kuran hayal gücü çok yüksek, tatlı, akıllı bir çocuk varmış. Ali. Ali sürekli uzaydaki hayatı, oradaki canlıları merak eder ve hep bir gün uzaya yanlarına gidebilmeyi düşünürmüş. Ali okulun kütüphanesine ne zaman gitse uzaylılarla ilgili kitaplara merakla bakar, inceler ve dikkatlice okurmuş. Okulda ona öğretmenler, arkadaşları, okul çalışanları bile Uzaylı Ali diyormuş.
Okulda onun kadar uzayı, uzaylıları merak eden başka hiç kimse yokmuş. Genelde de kütüphanede öğretmenleriyle karşılaşır.
-“Ali yine uzay dünyasına mı daldın?” diye gülerek ona selam veriyorlarmış.
-“Evet öğretmenim, umarım bir gün ben de oraya gidebilirim.” diye cevap veriyormuş her seferinde. Ali’nin odasındaki duvarlar hep uzayla alakalı şeylerle doluymuş. Posterler, notlar, uzay fotoğrafları, koordinatlar her şey uzayla alakalıymış. Ali her gece uyumadan önce balkona çıkar ve dakikalarca gökyüzünü izlermiş.
Ali’nin her günü hemen hemen böyle geçiyormuş. Yine bir gece balkonda gökyüzünü izlemiş ve çantasını hazırlamak için içeri girmiş Ali. Birden o gecenin karanlığında kocaman bir ışık huzmesi görmüş. Hemen pencereden ışığın geldiği yöne doğru bakmış. Işık topu gibi bir şey bahçeye yavaşça iniyormuş. Ali biraz ürkerek balkona çıkmış, şaşkınmış.
-“Acaba hayalleri gerçek mi oluyor?” diye heyecanlı heyecanlı düşünmüş kendi kendine.
Işık topu bahçeye inmiş ve kocaman oval şeklinde bir araçmış. Ali hemen üzerine bir ceket alıp sessizce bahçeye inmiş. Cesaretini toplayıp bilinmeyen cisme doğru yaklaşmış. Birden aracın kapısı açılmış ve içinden sevimli, ışıklar içinde yaratıklar çıkmış. Ali’nin yanına yaklaşıp;
-“Merhaba, Ali. Biz senin için geldik. Sen bizleri ve uzayı çok merak ediyormuşsun, bizimle ufak bir geziye çıkmaya ne dersin? Sonra seni yine tam buraya bırakırız. Bize güvenebilirsin” Ali hem çok heyecanlı hem de korku doluymuş. Ama kalbinin sesini dinlemiş ve onlarla beraber araca binmiş. Aracın içine bince fark etmiş ki içerden dışarısı görünebiliyor, her yer camla kaplıymış.
Her yerde bir sürü düğme, ışıklar ve masalar varmış. Kafasında değişik şekilli ve ışıklı bir yaratık da aracı yönlendiriyormuş. Yavaşça yukarı doğru süzülmüşler. Ali camdan aşağıya bir bakmış evler, kendi oturduğu mahalle, her şey aşağıda kalmış. Merakla etrafı, aracın içini inceliyor ve izliyormuş. Onu gören sevimli uzaylılar;
-“Hoş gedin.
-“Beğendin mi uzay aracını?
-“İstediğin gibi gezebilirsin, hiç çekinme.” diyorlarmış.
Uzay aracı gökyüzünün en derin yerlerine çıkmış. Yanlarından kendi araçlarına benzeyen bir sürü araç daha geçiyormuş. Ali kısa bir zamanda uzay aracının içindeki herkesle konuşmuş ve hemen hepsiyle arkadaş olmuş.
Sevimli uzaylılar Ali’ye aracı gezdirmiş, hangi aletin hangi masanın ne işe yaradığını ne yediklerini, nerede uyuduklarını her şeyi göstermiş ve anlatmışlar. Kafasında yeşil ışıklar ve minik bir top olan sevimli yaratık Ali’ye bir kutu vermiş.
-“Eve gidince açarsın, bizden sana ir hatıra.” demiş.
-“Hepinize çok teşekkür ederim. Hayallerimi gerçekleştirdiniz.” Demiş ve kocaman bir sarılma yuvarlağı yapmışlar.
Aracı komuta eden kişi,
-“Hava aydınlanmadan dünyaya inip Ali’yi evine bırakmamız gerekir. Bir sonraki gelişinde uzaya gezer, uzay boşluğunda kendini bırakırsın Ali.” Demiş ve yavaşça inişe geçmişler. Ali camların arkasından hayranlıkla dışarıyı izliyormuş. Araç o kadar hızlıymış ki bir bakmış apartmanlarının bahçesindelermiş. Ali yeni tanıştığı arkadaşlarından hiç ayrılmak istememiş ama artık eve dönmesi gerektiğini, dönmezse ailesinin onu merak edeceğini biliyormuş.
Nihayet evlerinin bahçesine inmişler. Mahalle ve apartman çok sessizmiş, herkes uykularının en güzel yerinde galiba diye düşünmüş Ali. Ali bütün uzaylı arkadaşlarıyla vedalaşıp araçtan inmiş. Uzay aracı geldiği gibi ışık huzmesi içinde gökyüzünde kaybolmuş. Ali ışık kaybolana kadar gökyüzüne bakmış ve tamamen gecenin karanlığında kaybolunca da eve çıkmış. Ali hem mutlu hem de buruk bir şekilde yatağına girmiş.
Bu gece yaşadıklarını hiç ama hiç unutmak istemiyormuş. Bütün bunları düşünürken yorgunluktan uykuya teslim olmuş. Ali öyle derin uyumuş ki, annesi ve babasının ona seslendiği hiç duymamış. Okul saati geliyormuş ama Ali bir türlü uyanmıyormuş. Sonunda uyanmış, annesi;
-“Sen gece ne yaptın oğlum? Bilgisayarda oyun oynayıp geç mi uyudun yoksa?
-“Hayır anne, sadece çok ama çok güzel bir rüya gördüm o yüzden uyanmak istemedim.” demiş.
ÇOCUK MASALLARI İÇİN MASAL SARAYI..