Kasım ayının en soğuk günlerinden biri yaşanıyormuş. Doğum gününün yaklaştığını düşündükçe üzülen genç kız ise. kendi kendine: Neden bu kadar soğuk bir mevsimde doğmuşum ki? diye soruyormuş. Bu kadar üzülmesine…
AHIRIN avlusunda oynarken aşağıda, gümüş söğütler altında görünmeyen derenin hüzünlü şırıltısını işitirdik. Evimiz iç çitin büyük kestane ağaçları arkasında kaybolmuş gibiydi. Annem, İstanbul’a gittiği için benden bir yaş küçük olan…
Dünyanın yeni oluşmaya başladığı çok eski zamanlarda, her şey çok kar- makarışıkmış. Denizler yerinde duramayarak, taşıyor ve dünya daha da karmaşık hale geliyormuş. Kara parçaları durdukları yerleri beğenmeyip. kendilerini başka…
Bulutların üzerindeki ülkede herkes mışıl mışıl uyurken, kral bir türlü uyuyamıyordu. Kendi uyumadığı için uşağını da uyutmuyordu. Tek başına çok canı sıkılıyordu. Uşağın ona arkadaşlık etmesini ve ninni söylemesini istiyordu….
Kocamış bir tilki, ama dişlilerden,Bir hayli tavuk, tavşan yemişlerden,Tuzağa tutulmuş sonunda; ve nasılsa kurtulmuş. Kurtulmuş ama, kuyruğu da bırakmış kapanda. Utancından ölecek… Ne yapsın? İstemiş bütün tilkiler de ona benzesin……
La fontaine masallarından kısa bir masal örneği; İki katır yürüyormuş yan yana,Biri yulaf yüklüymüş, biri para:Köylülerden tuz vergisi toplamışlar,Koca bir heybe dolusu mangır.Para yüklü katırda bir çalım, bir çalım,Başı havalarda,Boynunda…
Günlerden bir gün, tarla faresinin canı sıkılmış, gezintiye çıkmış. Zavallıcık başına gelecekler ne bilsin, kalkmış, bir kurbağayla arkadaş olmuş. Bu kurbağanın niyeti hiç iyi değilmiş. Dostluk nişanesi olarak, farenin ayağını…
Bir zamanlar var iken, bir zamanlar yok iken, dağ fare doğurmuş, kanatlanmış uçmaya. Balık kavağa çıkmış, söğüt dalı biçmeye. Develer saraya girmiş, hörgücünü ölçmeye. Bir kantar akıl ister, şu masalı…
En son teknolojik buluşların sergilendiği “Robotlar Fuarını dolduran yüzlerce kişi, engebeli araziler için geliştirilen insan şeklindeki modellerin yarışını izliyorlardı. Her biri milyonlarca dolar kıymetindeki robotlardan bazıları, önlerine konan engellere takılıp…
Hazreti Ömer (r.a.). Halife. Bir gece. Makamında ashaptan biri ziyaretine gelir. Selam verir. Selamı alınmamıştır. Oturur. Ömer işiyle meşgul. Sahabe bekler. Ömer çalışır. Selam alınmamış, yüzüne bile bakılmamıştır. İş biter….