Minik tilkicik düşen yaprakları toplamaya çalışıyordu. Ne zaman bir yaprak yakalasa diğeri elinden kaçıyordu. Nefes nefese : “Bütün yaprakları yakalayacağım!” dedi.
Baba tilki, “Hepsini birden yakalamak zor olabilir” dedi. O kadar çok yaprak var ki..”
Minik tilkicik, üzerinde bir sürü yaprak olan dallara uzanıp, şarkı söylemeye başladı : “Yaprakla dolu ağaçlaaar, la la la, gökyüzünün tepesine kadar yaprak vaar; la la la, haşır huşur ses çıkarııır, lala la!”
Baba tilki, elindeki yaprakla küçük tilkiciğin burnunu gıdıklayarak, “Gökyüzünün tam tepesi diyemeyiz, çünkü gökyüzünün tepesi olmaz. Ağaçlardan daha yükseğe gidebilen şeyler vardır, “ dedi.
Bunun üzerine meraklanan minik tilkicik, “Neler daha yükseğe gider ? “ diye sordu.
Baba tilki, “Arılar gider! Bak nasıl uçuyorlar!” dedi. Tam o sırada bir arı sürüsü “Vız vız, “ diye vızıldayarak ağaçların tepesine uçtu. Minik tilkicik, “Vızzzzz, ben gökyüzünün tepesinde, vız vız vız diyen bir arıyım!” diye şarkı söylemeye başladı.
Minik tilkicik, “ O zaman, gökyüzü arıların uçtuğu yerde mi bitiyor ? “ diye sordu. Baba tilki ‘vız vız’ vızıldayan bir arıyı uzaklaştırarak, “Hayır gökyüzü orada bitmez, “ dedi. Sonra da, minik tilkiciğe “Arılardan daha yükseğe ne uçar biliyor musun ? “ diye sordu.
Minik tilkicik heyecanla, “Kuşlar daha yükseğe uçar! Ve ben gökyüzünün tepesine kadar, cik cik diyerek uçan bir kuşum!” diye bağırdı.
Minik tilkicik bir dala takılarak yere düştü ve “Gökyüzünün en tepesi şurası mı ? Gökyüzü orada biter mi ?” diye sordu. Babası, minik tilkiciği şefkatle öperek, “Hayır, orası değil. Sadece yağmurdan sonra görünen ve kuşlardan daha yüksekte olan nedir ?” diye sordu.
Minik tilkicik kahkahalar atarak “ Gökkuşağı! Bak bana, cik cik diyen kuşların, vızıldayan arıların ve ağaçların hepsinden daha yukarıda olan gök kuşağında dans ediyorum!” diye şarkı söylemeye başladı. Sonra da “Peki en yüksek yer orası mı ? Gökyüzü orada biter mi ? “ diye sordu.
Baba tilki hayır anlamında başını sallayarak, “Gökyüzünden daha yüksekte olan bir şey var, “ dedi. Minik tilkicik gözlerini kocaman açarak, “Neymiş ? Hadi bana söyle babacığım ne olur!” dedi.
“Bulutlar!” dedi baba tilki. “Bulutlar uzak yerlere kadar yükselip havada süzülebilirler. Hatta bak bize evin yolunu gösteriyorlar. “Hadi onları takip edelim!” diye bağırdı minik tilkicik.
Evlerinin önüne geldiklerinde güneş de batıyordu. “İyi geceler Güneş!” Bulutlardan daha yükseğe çıktığını biliyorum.” dedi. Baba tilki de, “Bu doğru. Güneş de tıpkı senin gibi uyumak için yatağına gidiyor. Yarın yine gökyüzünde yükseğe çıkacak. Ama bak .. İşte Ay parladığı yere doğru gidiyor” dedi. Minik tilkicik tepede ışıldayan Ay’ı izledi ve “En yüksek yer orası olmalı. Gökyüzü orada biter mi ?” diye sordu. Baba tilki, “Hayır orada değil.” dedi ve “Sence Ay’dan da yüksekte ne parlar ? “ diye sordu.
Minik tilki gülümseyerek “Tabi ki yıldızlar!” dedi ve ışıldayan yıldızları saymaya başladı. Minik tilkicik esneyerek, “O zaman en yüksek yer orası. Gökyüzü orada biter!” dedi. Baba tilki, “Hayır orada da bitmez. Görüyorsun ki, gökyüzünün sonu ya da bittiği bir yer yoktur..” “.. Yıldızlar, sonsuza kadar devam eden derin, karanlık ve sessiz olan uzay boşluğunda bulunurlar ve biz onların parıltılarını görürüz” dedi. Minik tilkicik yıldızlarla kaplı gökyüzüne baktı. Babası yanında olduğu için kendisini güvende hissetti ve uykulu bir sesle “ O zaman gökyüzü sonsuza kadar devam eder.” Dedi.
Baba tilki, minik tilkiciğe sımsıkı sarıldı. “ İşte bu doğru. GÖKYÜZÜ TIPKI SEVGİ GİBİDİR . SONSUZA KADAR DEVAM EDER…” “ve işte tam burada…..” “ BENİM MİNİK YILDIZIMIN KALBİNDE BAŞLAR.”
Minik tilkicik mışıl mışıl mutlu bir uykuya daldı..
UYKU MASALLARI BURADA, EN GÜZEL KISA MASALLAR İÇİN BİZİMLE KALMAYA DEVAM EDİNİZ.