Once upon a time, in a quiet countryside, a mother duck sat on her nest, waiting for her eggs to hatch. One by one, the eggs cracked open, and little…
Bir zamanlar zarif bir porselen çaydanlık vardı. Şekli yuvarlaktı, sapı ve ağzı ise son derece zarifti. Evdeki herkes onu severdi, çünkü misafirlere sunulan en güzel çayı bu çaydanlık hazırlar, herkesin…
Bir zamanlar, uzak bir köyde bir grup leylek bir göletin kenarında yaşarmış. Leylekler, gölün sığ sularında avlanır, çevredeki köylere giderek yuvalarında dinlenirlermiş. Leyleklerin en yaşlısı, bilge ve sabırlı bir leylekmiş….
Bir zamanlar, insanların dileklerini gerçekleştirme gücüne sahip sihirli bir çift çizme varmış. Bu çizmeler, her kim giyerse onun en içten dileğini anında yerine getirirmiş. Ancak bu dileklerin sonuçları her zaman…
Günlerden bir gün, karnı acıkan bir kartal, yiyecek aramaya çıkmış. Yükseklerde uçarken, bir dağın yamacında otlayan bir dağ keçisini görmüş. Kartal, kocaman kanatlarını çırparak, şimşek hızıyla süzülüp dağ keçisini pençeleriyle…
Bir zamanlar, uzak bir ülkede çok zengin bir tüccar yaşarmış. Bu tüccarın tek oğlu varmış ve adı da Viktor imiş. Viktor, çok neşeli, eğlenceli ve biraz da tembel bir gençti….
Bir varmış bir yokmuş. Ülkenin birinde bir kral yaşarmış. Bu kralın onbir oğlu bir de kızı varmış. Bir gün kralın karısı ölmüş. Kral ve çocuklar Kraliçe’nin ölümüne son derece üzülmüşler….
Fırtınadan sonra bir kara buğday tarlasından geçenler bilir. Kara buğday tarlası sanki kavrulmuş gibidir. Yaşlı söğüdün tam önünde bir kara buğday tarlası varmış. Kara buğday Pek kibirli imiş. Başı yükseklerden…
Bir varmış, bir yokmuş, evvel zaman içinde büyük bir omanın kıyısında altın saçlı bir kız yaşarmış. Bu güneş gibi parlak saçlı kızın adı Goldilocks’muş. Öyle güzel sarı saçları varmış ki herkes ona…
Korkunç bir soğuk vardı; kar yağıyordu ve akşam karanlığı bastırmak üzereydi. Yılın son gecesiydi, yani yılbaşı gecesi. Bu soğukta, bu karanlıkta, küçük bir kız çocuğu, başı açık halde ve yalınayak…