Bu bir prensesin masalıdır, ama yanlış anlamayın bu prenses beyaz atlı prensin onu kurtarmasını beklemiyor. Bu prenses farklı, onun savaşçı bir ruhu var. Uzun zaman önce kral ve kraliçe çocuk özlemi çekiyorlarmış. …
Bir zamanlar bir ormanın tam ortasında iki ağaç varmış. Biri incir ağacıymış diğeri ise mango ağacıymış. Mango ağacı kibarmış ve yapısı gereği neşeliymiş. Kuşlar her sonbaharda onun meyvelerini yemek için gelirmiş. Serçeler…
Bir zamanlar, bir padişah oğullarını sınamak ve onları hayata hazırlamak için bir deneyime girişmek istemişti. Vezirleri ile danışarak bu isteğini gerçekleştirmek için bir plan hazırlamıştı. Padişahın üç oğlu vardı: Şehzade…
İhtiyar büyücünün yanında üç çocuk varmış. En büyüğünün adı Sedat, ortancanın Vedat, en küçüğünün ise İmdat’mış. Bir gün büyücü, çocukları kulübesinde toplamış. Bir, bir yüzlerine bakmış. Acı, acı gülümsemiş: – Yavrularım,…
Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde yemyeşil bir ormanın içinde güzel bir köy varmış. Kuşları cıvıl cıvılmış. İnsanları çalışkanmış. Herkes oraya “Yeşil Köy” dermiş. Bu güzel…
Pelin, ailesi ile İzmir’den Ankara’ya taşınmıştı. Babasının tayini çıkmıştı. Ankara, İzmir’den çok farklıydı. Yeni bir evleri, yeni bir mahalleleri olmuştu. Pelin yeni okuluna başlamıştı. Okuluna ve arkadaşlarına henüz alışamamıştı. Kendini…
Günlerden bir gün, Ramses uyandığında kendini dünyanın merkezinde bulur. Üstelik, dünyanın merkezi öyle kolay hazmedilir bir yer değildir. Yaşanasıdır belki, lakin yaşayan tektir. Merkezin dışındakiler merkeze bağlı birer kukladırlar. Kuklalar…
Zamanın birinde, bundan çok yıllar önce. Saraylarda padişahların yaşadığı, meydanlarda okların atıldığı, pazarlarda altın sikkelerle alış veriş yapıldığı zamanın birinde… Güzel bir bahçenin tam ortasına kurulu bembeyaz bir ev varmış….
Bir zamanlar genç bir terzi yaşarmış. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Sabahlara kadar uğraşıp didinir ama pek az para kazanırmış. Çok soğuk bir kış gecesi dükkanı kapatırken…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir işte çalışmayan, gezip dolaşmayı seven bir Keloğlan varmış. Bu Keloğlan komşu kasabada gezerken, tellanın sesini duymuş: ” Ey ahali, duyduk duymadık demen, yola çıkıverin hemen,…