Ufuk çok iyi bir çocuktu. Fakat kitap okumayı hiç sevmezdi. Okulda öğretmenleri okuma saatinde ondan kitap okumasını istediklerinde onları dinlemez, başını masaya koyar ve hiç konuşmazdı. Arkadaşları, Ufuk kitap okumuyor diye onunla sürekli dalga geçerlerdi. İçlerinden sadece Ceren onunla dalga geçmezdi. Çünkü ceren, onun kitap okumamasının mutlaka bir sebebi olduğunu düşünüyor ve insanlarla dalga geçmenin çok yanlış olduğunu biliyordu. Ceren ile Ufuk Aynı mahallede oturuyor ve aynı sınıfta okuyorlardı. Bir gün Ceren’in annesi çilek reçeli yapmak için Ceren’den bahçedeki çilekleri toplamasını istedi. Ceren çilekleri toplamak için mutfaktan bir kâse aldı ve dışarıya çıktı. Çilekleri, bir şarkı mırıldanarak toplamaya başladı.
Ceren bahçedeki çilekleri çok seviyordu. Hem çok güzel görünüyorlar hem de çok güzel bir tatları vardı. Ceren çilekleri büyük bir mutlulukla toplarken yan bahçeden gelen bir ses duydu. O ses yan komşuları olan ufuklardan geliyordu .Ufuk bahçelerindeki en uzak ağacın altında oturmuş kitap okumaya çalışıyordu.Gözünde de bir gözlük vardı. Ceren simdi anlamıştı. Ufuk kitap okurken gözlük takıyordu.Bu yüzden kitap okumak istemiyor olabilirdi. Ceren, Onu ilk gördüğünde bunu anlamıştı. Çünkü Ufuk, cerenin onu gördüğünü fark etmiş ve bu durumdan rahatsız olduğunu hareketleri ile iyice belli etmişti. Ceren hızlıca çilekleri toplayıp annesine götürdü. Sonra da koşup Ufukların evine gitti. Ufuk’a onu gözlük takarken gördüğünü söyledi. Ufuk bu durumdan gerçekten çok rahatsız olmuş ve cerene kızmıştı. Ceren Ufuk’a gözlük takmaktan çekindiği için mi okulda kitap okumadığını sordu. Ufuk bu durum üzerine iyice sinirlendi ve gözlük takmadığını söyledi.
Ceren içinden Ufuk’un kendisine gözlük takmak zorunda kaldığını söylemek istemediğini düşündü. Daha sonra ceren Ufuk’u üzdüğü için özür dileyip evine gitti. Ama içten içe ufuk’a gerçekten çok üzülmüştü. Ona gözlük takmanın kötü bir şey olmadığını anlatması gerektiğini düşündü. Ertesi gün Ceren okula gittiğinde sınıftakilerin Ufuk’u yine rahatsız ettiğini ve kitap okumadığı için onunla dalga geçtiklerini gördü. Hemen onları uyarıp Ufuk’u rahat bırakmalarını istedi. Ufuk Ceren’e yaptıkları için teşekkür etti.
Utana sıkıla gözlük takmak zorunda olduğunu ve gözlük takınca arkadaşlarının onunla daha çok dalga geçeceğinden korktuğu için gözlük takmadığını Ceren’e itiraf etti. Ceren bunun üzerine gülümseyerek “ Bak ufuk, gözlük takmak asla ayıp bir şey değil. Hem benim babam da gazete okurken gözlük takıyor. Bunun en önemli sebebi eskiden çok çalışmış ve çok kitap okumasıymış. Bence bu çok özel bir şey. Ayrıca sana gözlük çok yakışıyor bence mutlaka takmalısın.”Ufuk Ceren’in bu söyledikleri karşısında gerçekten çok mutlu olmuştu. O günden sonra Ceren ve Ufuk çok iyi arkadaş oldular. Ceren Ufuk’a gözlük takmanın kötü bir şey olmadığını ve bazı göz sorunlarından dolayı çoğu insanın taktığını sürekli anlatıyordu.
Ufuk Ceren’in onu cesaretlendirmesi üzerine artık hiç kimseye aldırış etmeyip gözlük takmaya başladı. Artık derslerde o da çok güzel kitap Okuyabiliyordu. Sınıf arkadaşları ufuk’un ne kadar güzel kitap okuduğunu fark etmiş ve davranışlarından dolayı ondan özür dilemişlerdi. Ufuk onlara kızgın olmadığını belirtmiş ve arkadaş olmuşlardı. Ufuk’un arkadaşları önyargılı olmamayı ve kimse ile dalga geçmemeyi Ufuk’ta gözlük takmanın kötü bir şey olmadığını nihayet anlamıştı.
EN GÜZEL EĞİTİCİ MASALLAR İÇİN BİZİMLE KALIN..