Kocamış bir tilki, ama dişlilerden,
Bir hayli tavuk, tavşan yemişlerden,
Tuzağa tutulmuş sonunda; ve nasılsa kurtulmuş.
Kurtulmuş ama, kuyruğu da bırakmış kapanda. Utancından ölecek… Ne yapsın? İstemiş bütün tilkiler de ona benzesin…
Bir kurultayda söz almış:
– Tilkiler, demiş, bir şey sorayım size: Bu kuyruk da ne oluyor bizim millete? Ne diye sürükleriz bu boş ağırlığı? Toza, çamura bulansın diye mi? Ne işimize yarıyor, hem bu kuyruk değil mi avcıları peşimizde sürükleyen? Rica ederim; Ben bunu kesip atmalı derim.
– Çok doğru, demiş tilkinin biri;
Yalnız, lütfen çeviriniz de arkanızı, Bir görelim kuyruksuz halimizi. Gülmekten kırılmış millet, Sen artık gel de söz dinlet. Kısa kuyruk önergesi güme gitmiş, Uzun kuyruk modası devam etmiş.
EN GÜZEL LA FONTAİNE MASALLARI ,MASAL SARAYINDA..