Muz ve portakal iki samimi arkadaşlarmış. Beraber vakit geçirmeyi çok ama çok severlermiş. Bir gün aileleri onları bir tiyatro kursuna yazdırmış. Bu kursta hem güzel vakit geçirmek, hem bir şeyler öğrenmek hem de bir sürü arkadaş edinmek istiyorlarmış. İki arkadaş ertesi gün tiyatro kursunun olduğu binaya doğru yol almışlar. Çok heyecanlı bir şekilde salona girmişler. Aynı onlar gibi heyecanlı bir sürü meyve varmış orada. Misket isimli öğretmenleri hemen kendini tanıtmış ve ilk çalışmalarına başlamışlar. Ağız ve vücut çalışmalarından sonra öğretmenleri;
-“Minikler, hepinize bir ev ödevi veriyorum. Yakın zamanda hayvanlarla ilgili bir oyun çıkaracağız ve sizlerin de her biri bir hayvanı oynayacak. Bu yüzden akşam evde, ayna karşısında hayvan sesleri taklit etmeye başlasın. En iyi yaptığınız hayvanı belirleyin haftaya burada herkes sırayla deneyecek.” demiş Misket Öğretmen.
Bütün çocuklar evlerine doğru giderken hayvanları ve seslerini düşünüp durmuşlar. Muz ve Portakal horoz sesini sevdikleri için onu taklit etmeye karar vermişler. Eve gidince yemeklerini yiyip odalarına çekilmiş iki arkadaşta. İkisi de birbirlerinden habersiz başlamışlar horoz sesine çalışmaya. Üüüü! Üüüüü! Diye ayna karşısında baya bir çalışmışlar. Yorulduklarını da anlayınca ılık sütlerini içip uyumuşlar. Birkaç gün bu şekilde yoğun şekilde çalışmış bütün minikler. Tiyatro kursunda seçimlerin yapılacağı gün gelmiiiiş, çatmış.
Muz ve Portakal başta olmak üzere herkes çok heyecanlıymış. Bütün meyveler sırayla başlamışlar taklitleri yapmaya. Koyun, keçi, köpek, kedi, at, kuş, arı, aslan, tavuk, horoz, tavus kuşu, maymun… Neredeyse tüm hayvanların taklidi yapılmış. Taklitlerin çoğunda öğretmenleri de dahil tüm minikler çok eğlenmiş. Bazı hayvanlar çok tercih edilmiş ve birkaç kişi yapmış bunlardan biri de Muz ve Portakalmış.
Misket Öğretmen herkesi dinledikten sonra onlardan biraz zaman istemiş ve düşünmek, karar vermek için odasına geçmiş. Öğretmen herkese hangi hayvanı yapacağını söylemiş. Portakal horoz taklidini daha iyi yaptığı için ona vermiş Muz’u da inek ekibine dahil etmiş. Portakal bu haber sonucunda çok mutlu olmuş. Muz’da başta üzülmüş ama arkadaşı mutlu olduğu için üzüntüsünü pek belli etmemiş.
Hemen kibarlıkla Portakal’ı tebrik etmiş. Portakal arkadaşının üzüldüğünü anlamış, çünkü bu oyunda horoz olarak oynamayı çok istediğini dakikalarca arkadaşından dinlemiş.
İki gün sonra oyun sergilenecekmiş. Misket Öğretmen;
-“Arkadaşlar hepiniz iyice çalışın lütfen. İki gün sonra oyunumuz var.” demiş. Ertesi gün Portakal Muz’un evine gelip;
-“Muz, amcam bir kaza geçirmiş ve hastaneye yatmış. Biz o yüzden ilçeye gidiyoruz onu ziyarete. Sen oyunda benim yerime horoz taklidi yapar mısın? Misket öğretmene söyledim onun haberi var.” demiş. Ertesi gün Portakal’ın rolünü Muz’a vermiş öğretmenleri ve Muz’un role çalışması için koca bir günü varmış. Muz canla başla rolüne çalışmış veee gösteri günü gelip çatmış. Muz ve diğer ekip arkadaşları çok başarılı bir şekilde rollerini sergilemişler.
Oyun saatinden önce şehre varan Portakal ve ailesi de en önden arkadaşlarını izleyip, en çok alkışlayan seyircilerden olmuşlar. Oyun sonrası Portakal kulise gidip tüm arkadaşlarını ve öğretmenini tebrik etmiş. Muz’un yanına gidip onu özel tebrik etmek istemiş ve;
-“Muz, çok başarılıydın arkadaşım. Seninle gurur duydum, tebrik ederim.” deyip sarılmış.
TÜRK MASALLARI MASAL SARAYINDA..