Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde Nil isimli minik bir kız varmış. Nil ve ailesi küçük bir şehrin çok güzel, yemyeşil bir köyünde yaşıyorlarmış. Nil henüz okula gitmiyormuş ama ablaları sayesinde çoğu şeyi erkenden öğrenmiş. Nil her gün öğleden sonra evlerinden biraz uzaktaki çiftlikte yaşayan ineklere gitar çalıyormuş. Nil’in inekleri Nil’in gitarını duyunca koşarak ona doğru gelir, usu usul şarkıyı dinlerlermiş.
Nil ve gitar çaldığı inekler tüm köy tarafından bilinir, herkes onları tanırmış. Nil her gün ablalarının okul çıkışına doğru ineklerin yanına gidiyor, okul dönüşü ablaları onu alıp eve geçiyorlarmış. Okul yokken hem Nil hem de inekler tatil yapıyormuş. Artık çiftlikteki inekler bile hafta sonunu öğrenmiş. Bir gün aralarına yeni bir inek gelmiş. Bu inek diğer ineklerden hem küçük hem de farklı bir yerden geldiği için uyun sorunu yaşıyormuş. Benekli ineğin geldiği yerde hep onun gibi minik, yavru inekler varmış. Bu kocaman çiftlikte herkes büyük ve aynı çiftlik gibi kocamanmış. Benekli inek hafta sonu gelmiş ve pazartesi uyurken birden bir müzik sesi duymuş ve müziğe doğru koşan inekleri görmüş.
-“Neler oluyor ya? Ne kadar erken uyanıyor buradaki inekler. Offf!” diye söylenmiş Benekli inek ve sesin geldiği yere doğru o da koşmaya başlamış. Bir bakmış ki aynı onun gibi minik elindeki garip şeyle sesler çıkartıyor ve tüm inekler onu usulca dinliyormuş. Bir olmuş, iki olmuş bir bakmış bu küçük kız her gün aynı saatte geliyor ve sesler çıkarıyor sonra gidiyormuş. İlk başta benekli bu ses alışkın olmadığı için rahatsız oluyor ve istemsiz inliyormuş, Nil çiftlik sahibine bunu söylemiş ve birkaç gün gitar çalmamaya karar vermişler.
Ertesi gün bütün inekler Nil’i beklemeye başlamış ama ne gelen varmış ne giden. Bütün gün üzüntüden ne yapacaklarını şaşırmışlar, içlerinden bazıları benekli ineğe sataşmak istemiş ama diğer inekler buna izin vermemiş.
– “Benekli aramıza yeni katıldı, bize ve Nil’e alışması zaman alır. Onun üstüne gitmeyin, bize alışınca kendine gelir.” demiş en yaşlı inek.
Benekli inek herkesin o küçük kızı bu kadar beklemesine ve gelmediği için üzülmesine kendisi sebep olduğu için çok üzülmüş ve
– “Özür dilerim arkadaşlar. Ben o sese alışkın değilim e bir de buraya da yeni geldim. Huysuzluğum bundan. Tekrar minik kız geldiğinde sizin gibi ben de keyif alacağım merak etmeyin, size söz veriyorum.” demiş.
Aradan tam koca bir hafta geçmiş, Nil arada ineklerin ve özellikle de benekli ineğin nasıl olduğunu sormak için çiftliğe gidiyormuş ama daha hiç gitar çalmamış. Bir cumartesi ineklerini çok özlediğini fark etmiş ve ailesiyle beraber ineklere bakmaya gitmiş. İnekler çiftliğin en sonunda kendi hallerinde dolanıyor bazıları da uyuyormuş.
Nil gitarını da tanında getirmiş ve sakin sakin şarkılarını çalmaya başlamış. Nil’in inekleri gitar sesini duyar duymaz koşa koşa Nil’e doğru gelmişler. Ama böyle bir koşma yok, o kadar hızlı ve heyecanla koşuyorlarmış ki Nil ve ailesi bu duruma çok şaşırmışlar ve bir kadar da sevinmişler. Benekli inek sakin sakin Nil’i dinlemiş hatta bu sefer keyif almış bile.
– “Baba bak benekli de severek dinliyor, demek ki iyileşmiş”.
– “Evet kızım, o da diğer inekler gibi senin müziğine alışmış”.
– “Nil artık bu hafta gelmesin bence, çünkü inekler tüm hafta senin yolunu gözlediler, her ufak seste bu tarafa baktılar. Sen yoksun diye diğer köşede yaşamaya başladılar hatta.” demiş çiftlik sahibi.
Nil, ineklerin ona bu kadar alışmasına çok şaşırmış ama mutlu da olmuş. Pazartesi günü ablalarının okul saatine doğru çiftliğe gidip gitarını çalmaya tekrar başlamış ve hafta sonları hariç hiiiiiiiiiiiç aksatmamış.
TÜRK MASALLARI MASAL SARAYINDA..