Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde kalbur saman içinde bir sincap varmış. Sincap Umur zor bir hastalık geçiriyormuş ve arkadaşları onu bir veterinere götürmüş. Sincap Umur o kadar halsizmiş ki nasıl geldiğini hiç ama hiç hatırlamıyormuş. Bacağındaki kas sorunu yüzünden birkaç hafta veterinerde kalması gerekiyormuş.
Umur o kadar çekingen, utangaç ve sessiz bir sincapmış ki burada nasıl vakit geçireceğini, arkadaş edineceğini kara kara düşünmeye başlamış. Veteriner onu her gün kontrol ediyor, sargısını yeniliyor ve gidiyormuş. Umur kalan sürelerde hep ormandaki arkadaşlarını, hayatını düşünür özlemi daha da artarmış. 1 hafta boyunca Umur her gün yemeğini yer, kontrolünü olur ve köşesine çekilirmiş.
Veterinerde ki hayvanlar gün içinde buluşur, sohbet eder ve oyunlar oynarlarmış ama Sincap Umur utangaçlığından bir türlü konuşmaya cesaret edemezmiş. Umur her seferinde konuşmaya hazırlanıyor, cümlelerini bile ayrılıyormuş ama yok olmuyormuş. İlk adımı atamıyormuş. Ormandaki arkadaşları hep küçüklükten kalan arkadaşlarıymış, şuan ki halim olsa onlarla da konuşamayacak mışım diye düşünmüş içinden.
Bir gün veterinerde ki diğer hayvan arkadaşları Umur’un yanına gitmeye karar vermişler. Çünkü günlerdir onlarla hatta kimseyle konuşmayan bir sincap oradaymış ve onunla sohbet etmeye karar vermişler. Önce Umur’a hepsi hoş geldin demiş ve nereden geldiğini, neyi olduğunu nasıl bir hayatı olduğunu sormuşlar. Umur ise ilk başta onunla konuştuklarını görünce çok şaşırmış sonra da alçak seste hepsine merhaba demiş. Umur susmuş ama diğer hayvanlar sorularını tekrar sormuşlar. Umur cesaretini toplamış, kafasını kaldırmış hepsinin suratına bakmış ve anlatmaya başlamış. “Ben kocaman uçsuz bucaksız bir ormandan geliyorum. Adım Umur. Büyük ağaçların olduğu ve her çeşit canlılığın olduğu bir orman.
Bir gün arkadaşlarımla dolaşırken ağaçtan ilerlemek istedim ve ağaca tırmanırken ters bir hareket yapmışım birden bacağım ağrımaya başladı. Arkadaşlarımdan zebra ilk yardım çantasıyla müdahale etti ama ben ağrıdan bayılmışım. Uyandığımda buradaydım. Veteriner Süreyya bizim arkadaşımız, her yardımımıza koşar o yüzden buraya getirmişler” demiş. Veterinerde ki köpek, “Veteriner Süreyya her hayvanın dostu. Ben her hafta kuyruğum için geliyorum ve her zaman beni güler yüzüyle karşılıyor.”
Sincap Umur ve diğer hayvanlar uzun uzun sohbet etmişler. Herkes neden orada olduğunu, nasıl bir hayatı olduğunu ve nereden geldiğini anlatmış. Her gün düzenli kontrollerinden sonra beraber yemek yiyor, oyunlar oynuyor ve birbirlerine hikayeler anlatıyorlarmış. İlk günlerde sıkıcı gelen veteriner saatleri şimdi ise dolu dolu geçmeye başlamış Umur için. Konuşmaktan korktuğu hayvanlar şimdi dostu olmuşlardı. Umur artık çekingen olmaması gerektiğini, yeni bir ortama girince en azından konuşmayı denemesini kendine söz olarak vermiş. Haftalar sonra taburcu olan Sincap Umur oradaki arkadaşlarını yaşadığı ormana davet etmiş ve hepsine sarılıp veda etmiş.
EN GÜZEL TÜRK MASALLARI İÇİN, MASAL SARAYI..