Bir varmış, bir yokmuş. Uzak ülkelerin birinde küçük ve şirin bir köy varmış. Köyün içinde çayırları, ağaçların bol olduğu, suyun serin akan bir derenin kenarında Keloğlan ile anası yaşarlarmış. Köyün…
Bir varmış bir yokmuş. Sokaklarda yaşayan bir sürü canlının olduğu kocaman, insanlarla dolu bir şehir varmış. Bu şehre her gün binlerce turist gelirmiş. Kalabalık olan şehir daha da kalabalık olur,…
Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zamalarda, uzak ülkelerin birinde güzel bir Çocuk Adası varmış. Bu adada yemyeşil ağaçlar, çeşit çeşit hayvanlar ve tabii birbirinden akıllı çocuklar varmış. Günlerden bir gün…
Çok eski bir Türkü olsa da, sanki dün dillere düşmüş gibi bir havası var. Türkü Oğuz Türkleri tarafından bayatı tarzında, yedi heceli edebi tarzda yazılmıştır. Çok sade bir şekilde yazılmış…
Bu hikaye Ebu Muhammed Şenbeki ve Ebu Bekr el-Betaihi ve bir arslan arasında geçiyor. Bizim nasibimize düşen rızklar ve bunları elde etmek için alabileceğimiz risklerle ilgili. Tabi ki aynı zamanda…
Elsa’nın HediyesiErindel Krallığı, sessizce yağan karla beyaza bürünmüştü. Kar taneleri çocukların burnunu gıdıklıyor ve dillerinin üzerinde eriyordu. Erindel halkı, sokaklarda aceleyle yürürken derin, toz halindeki kara batıp çıkıyordu. Herkes karın…
Geçmiş zamanda bir padişahın güzel bir kızı varmış. Onu istemeye birçok şehirlerden elçiler gelmişse de kız hepsini reddetmiş. Kızın gönlünde ne olduğunu bilemeyen ana babası ne şartı olduğunu sormuş. “Kim…
Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, memIeketin birinde, bir annenin iki oğlu, bir de kızı varmış. Günün birinde çocukların annesi bu dünyadan göçüvermiş. Öksüz kalan çocukların…
Bir zamanlar, fakir bir saka, o sakanın da bir eşeği vardı. Zayıf zavallı bir eşekti, sırtında yüzlerce yara vardı. Değil arpa ot bile bulamıyordu.Padişahın atlarının bakıcısı bu sakayı tanıyordu. Onunla…
Kurbağa bir öküz görmüş çayırda,Bayılmış boyuna boşuna. Kendisi yumurta kadar yok,İlle de öküze benzeyecek :Ikınmış, sıkınmış, gerinmiş,Kabardıkça kabarmış, şiştikçe şişmiş.Bir yandan da dişisine sorarmış: – Nasıl, hanım, öküz kadar oldum…