Bir zamanlar, bir evin salonunda, her sabah ailesini uyandıran altın rengi bir çalar saat varmış. Bu çalar saat, herkesin hayatında ne kadar önemli olduğunu düşünüyor, günde iki kez “tik-tak” sesleriyle…
Bir zamanlar büyük bir sitenin bahçesinde, İnceses adında bir kedi yaşarmış. İnceses, adından da anlaşılacağı gibi zayıf ve ince bir sese sahipmiş, ama bu onu pek de rahatsız etmiyormuş. Ancak…
Günlerden bir gün, küçük bir köyde, her gün tarlasını ekerek geçimini sağlayan bir çiftçi yaşarmış. Hayatında hiçbir zaman bolluk ve rahatlık görmemiş, ama yine de işini dürüstçe yapıp, ailesiyle birlikte…
Salyangozları bilir misiniz çocuklar? Onlar da tıpku kaplumbağalar gibi evlerini sırtlarında taşırlar. Günlerden bir gün, sırtında evini taşımaktan sıkılan sevimli bir salyangoz varmış. Bu sevimli salyangoz üstelik evinin rengini de…
Bir zamanlar derin bir denizde, parlak bir istiridye yaşarmış. Bu istiridye, kabuğunun içindeki inciye öyle çok güvenirmiş ki, herkesten üstün olduğunu düşünürmüş. “Benden daha değerli kimse yok,” diye içinden geçirir,…
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak bir köyde, yaşlı bir kadın, küçük bir kır evinde tek başına yaşarmış. Bu kadın o kadar sabırlı ve çalışkanmış ki, köydeki herkes ona saygı gösterirmiş….
Bir zamanlar, uzak bir köyde, yaşlı bir kadın ve onun tembel bir koyunu yaşardı. Koyun o kadar üşengeçti ki, sabahları uyanmak için bile büyük bir çaba harcamaz, gün boyu yatmayı…
Bir varmış, bir yokmuş. Uzak bir köyde, yaşlı bir kadın ve onun sevgi dolu kuzu yaşarmış. Kadıncağız, her gün kuzuya bakar, ona süt ve taze otlar verirmiş. Kuzu o kadar…
Bir zamanlar, uzak bir diyarda fakir bir nine yaşardı. Bu ninenin bir de kedisi vardı. Kedi o kadar uyuşuktu ki, patisini bile kaldırmaya üşenir, bu fakir kadının verdiği yemeklerle gününü…
Bir varmış, bir yokmuş. Bir zamanlar cimri mi cimri bir adam yaşarmış. Bu adam öyle cimriymiş öyle cimriymiş ki, bütün mallarını altınla değiştirmiş. Bir çuval altını olunca da gidip bir…